Muhakeme
İşin kötü gitti mi kader deyip durursun
İşin yaver gitti mi şahlanıp kudurursun Hiç vasatta durmadan uçlarda tepinirsin Kör, sağırı oynayıp sadece uydurursun Durduğun yeri görmez bilmezsin duruşunu Gör, hayatın dimağda kekremsi buruşunu Uçarak geçemezsin hayat kanyonlarını Seni yanlışın vursa say ki kaza kurşunu Ya nefis? ya irade? ya ulvi muhakeme? Top’unu taca atıp çıkışırsın hakeme Kaza düdüğü duymaz ikaza aldırmazsın Kendi kelini görmez laf söylersin takkeme Hak ettim, hak etmedim, hoyratça bir pazarlık Kudretin kalemine benzemiyor yazarlık Hikmet i hakikatın hakiki rengi başka Çirkin diye gördüğün, güzelliğe nazarlık |
Top’unu taca atıp çıkışırsın hakeme
Kaza düdüğü duymaz ikaza aldırmazsın
Kendi kelini görmez laf söylersin takkeme
İrfan ehli bilir ki mükemmel olunmaz ancak mükemmelliğe gayret gösterilir.
Dolayısıyla hayatın içindeki herkes de irili, ufaklı kusurlar vardır, kişi kusurlarıyla yaşar. Kel olan başkasının takkeli keline evet, kendi keline hayır deyip kusurlarını inkara gitmemelidir. Olgunluk herkesin kelinin kendine ait olduğunu bilmekten geçer. Kuru kuruya insanları kendi kusurlarına rağmen eleştirmek, haksız eleştiri yapan kişiye kaybettirir.
Öğütleyici, ders veren harika dizeler...
Kutlarım Üstadım
Sağlıcakla kalınız,
En içten selam ve saygılarımla.