Samael Günlüğünden T-ek Sayfa K-ayıp...Öfke oldu... Gaddar gururuyla dokundu hissiyatlara hiç düşünmeden Terkedilmişlik tarafından vahşice katledilip, yem oldu ardından yam yam acılara Tutsak oldu... Kendini yeniden doğuracak şüpheyi, adımsayar algoritması izleminde aradı Kayıp parçalarının sürerken izlerini, koku almaçlarında duyumsadı kanındaki piçliği Yoğun s-is tabakası körlüğünde yeniden kaybetti yolunu özleme Efsane oldu... Dayanılmazdı acının *böylesi sevende! Vip yalnızlık oldu... Görülmedi *böylesi bir seçkinlik sevilende! Tecavüz oldu.. O gammaz aydınlığı gün ışığının, resmetti tek tek şehvetteki şiddeti! Yankı oldu... Sevenin seninim haykırışları, Kabalist teslimeyetlerde şifreledi aşkın gerçeğini dört duvara . . . O kadar gerçek ki şu an her şey! Cidden Arafta mıyım? ... Geride bıraktığım her yol ayrımında lastik izleri var çünkü kararsızlığın Tek inandığım şeydi oysa inançsızlığım! Beni güçlü kılan nefretim daha bir zinde selamlatıyor her yeni günü Ki Gölgeler içinde yaşıyor olabilmem gururum mudur? bu yüzden Ümitsizliğim midir ya da *T-ek olma lanetim? Gerçekten yaşıyor olmak hayatı; ellerinden tutmak mıdır tüm yalanlarına rağmen bir kadını? Kapı aralığından çıplağıma nefeslendiğin o günden beri deliler gibi seviyorum seni! Senin için erteliyorum ölmek için binlerce nedeni... Cizvit bir papazın tacizine uğrayan çocukluğum son bulduğunda Farisi bir vaizin umarsız sakal sıvazlamalarında; Omzuma dokundu Azazil! Ve Emretti/Sordu o lanet soruyu *gözlerimden ayırmadan gözlerini... " SEVGİ YA DA ŞEHVET!... SEÇ BİRİNİ? " Ve Bil ki Seninle seviştiğim o güne kadar asla pişman olmamıştım seçimimden... (Yıldıray Kızıltan) |
kendi arafımızın tutsağıyız,
Tüm arayışımız bir masala hapsedilmiş
Anahtar şizofren bir tanrının elinde..
Günün şiiri olmayı sonuna kadar hak eden bir şiir.
Kutlarım değerli dostum.