YOKSULLUK
YOKSULLUK
Yıkıntıların süprüntülerin açlığın adı. Her çağın bitmez hastalığıdır yoksulluk. Bir lokmaya kuyruk sallaması insanların. Şerefsizliğin doymayan saltanatıdır yoksulluk. Tepeden tırnağa pis kokulu yapış yapış Bir tabağın dibindeki kazıntıdır yoksulluk. Parmaklardaki kokuyu yalamak gün boyu. Ceket düğmelemek ve yavşaklıktır yoksulluk. Kirli yastıklar bitli yorganlar sap saman çöp. Yıldızlardan avize kayıp bir güneştir yoksulluk. Suların şırıltısı kuşların kanat çırpışı gibi. Çıplak adımlarda dikenli bir yoldur yoksulluk. Ölümü kutsanmış, kanaat etmenin sabrı. Elleri dilleri duada kör adam işidir yoksulluk. Minarede zamansız bir ölüm ilanı bağırtılı. Camilerde peygamberin komşusudur yoksulluk. Bloke edilmiş ekmekler banka kasalarında. Birilerinin şartsız kredisidir bakar kördür yoksulluk. Açlığın susuzluğun önünde çaylar ırmaklar. Guruldayan bir halkın hiç birikintisidir yoksulluk. Güneşin doğup batması gibidir bu devran. Boş beyin peltesidir lapa lapa bitmez yoksulluk. Düşünen konuşan yoksa birlik nedir bilinmiyorsa. Olmayan yakamızda yapışır kalır gitmez yoksulluk. Şuayip ODABAŞI 1.11.2020/Kepez |