ATEŞBÖCEĞİNİN ŞARKISIGeçmiş insanın peşini bırakmaz, Sen kaçsan da... Hatırlanmamalı oysa, Hatırlanmak istenenler, Her kalp; Kendi şarkısını söylermiş, Dilek ağacının gölgesinde, Akşam sefalarım öksüz, Sardunyalar da bi keyifsiz, Sustuğum her kelime kurşun, Aşkın sadakası payıma düşen, Suya sabuna dokunan, Bi aşk değildi sanki bizimkisi, Kara düşen ay ışıklarında Ateşböceğinin şarkısı bu ıssız, Küflü duvarlarda, Nemli yalnızlık nefesi, Bir aha saf tutan, Acılar silsilesi, Hayal kırıklıklarının, Her akşam misafiri... Seni soludum, Müebbet yalnızlığımda, Taammüden sevdim, Önünü arkasını düşünmeden, Sebepsiz yokluğun, Üşüyen yanlarıma delildi halbuki, Ağaçlarım hep yaprak döktü, Zamansız geçtiğim zamanlarda, Dengimle yürümek istedim, Gidemediğim yollarda yoruldum, Ömrümü sele verdiğimde, Çoğaldı yalnızlıklar şuramda, Sokak tabelalarında günahlarım, Bi çırpıda silip atılan, Sahip olduğumu sandıklarım, Geçmişim sanki yıllanmış şarap, Oldum olası rövanşı vermedi hayat, Sokak lambası ışığında her gece, Martavaldı okuduğum, En afilisinden mahzun yıllarıma, Sanırdım herşey unutulacak zamanla, Hep sınandım buğulu gözlerde, Ömrümün hamuruna şekil veremedim, Başımı alıp gidesim var lakin, Yüzüm yok ellerden sevgi dilenmeye, Gerisi zaten, Kızılca kıyamet... |