bir bakışı vardı...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Hayal, hak ve hakikat...
için..için ki, içimde bin çığlık... geceyi sıkıca örtünmüş bir ruhun cansız, limansız bedenine takıldı bakışlarım... bakışlarındaki o akıntısız boşlukta elemdi gözleri, gözleri ki gölgesi, hayata bir bakış atıp, acısını yüreğime bıraktı acının rengini gördüm, gördüm mateminin izlerini öyle bir sus mühürlemiş ki dudaklarına duvaklı bir duanın gölgesinde, ölüm kokan acılarını kurutuyordu sessizliği işte o vakit, adımlarım düğümlenen bir yol oldu yutkunamadığım boğazımın falezlerinde ve her soluk alışım ya da alamayışım derin mi derin bir ihanet olmuştu, keskinliğine çentiksiz nefesimde sorgulamamak mümkün mü.. değil, değil elbet bu hayatın acımasızlığını sonu, başına yamanmış kötü bir oyun varken yok olmak evet vardı ama yoktu o bulvara yaslanmış duvar, o köşe başı, o sessiz hıçkırık tenimden ruhumu çekti sayısız yol ve gölge geçtim yalan yok.. kalbimi her defasında o köşede buldum sonra buruşturup dünyayı dedim ki, "ey dünya, kamburunda ölüler ağlar, ateşinde kimsesizler yaralarını dağlar" dedi ki ... "kamburumun üstünde tepişen filler var hiçliğin arzusunda yaşayan dev cüceler vicdanı yoksunluk olan harlı ateşler yanar" o bakışta kestim o an göğünün iplerini işte tam da o an dedim ki "eyy tanrı al vicdanımı yoksa gelirim yanına her an".... ~°~ ~°~ ~°~ |