NE DİYEM? (2)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın „Fransa Devlet Başkanı Macron, partisi Yurttaşlar Birliği, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde, faşist Le Pen’in partisi Ulusal Toparlanma’ya (UT) kıyasla hezimete uğrayınca, Fransa’yı genel seçimlere götürmeye karar verdiğinde New York Times, “Fransa dehşet verici bir şeyin eşiğinde” diyordu. Le Monde’a göre Macron, “Fransa’nın geleceğiyle poker oynuyordu”. İngiltere’de yorumcular “Çok pervasız... sorumsuzca bir karar” dediler. Gerçekten de bu seçimlerde, II. Dünya Savaşı’nda Nazi-SS’lerle birlikte savaşmış, Cezayir’de suikastlara, işkencelere katılmış faşistlerin kurduğu, bir partinin devamı olan ırkçı, Müslüman düşmanı UT’nin iktidara gelme olasılığı hızla artıyor.
MACRON’UN HESAPLARI; Macron’un kampında iki açıklama dikkati çekiyor: Birincisi: Macron’un, Le Pen karşısında merkez sağı ve solu arkasına alması için, UT’nin “aşırılıklarını” vurgulaması, hatta bu hafta bir konuşmada yaptığı gibi “iç savaş riskinden” söz etmesi yeterli olacak. İkincisi, eğer UT seçimlerden yeni hükümeti kuracak oranda oy alarak çıksa bile, “tecrübesiz” liderliği ülkeyi yönetemeyecek, ekonomi politikaları kriz yaratacak, IMF’yi çağırmak gerekebilecek, UT’nin gerçek yüzü açığa çıkacak. Bu koşullarda yapılacak başkanlık seçimlerini Macron’un partisinden bir başka “merkez sağ” aday kazanarak ülkeyi yeniden “normalleştirecek”. (Sayın Yazar Engin Yıldızoğlu’nun 27 Haziran Perşembe günki Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınladıoğı DEHŞET VERİCİ BİR ŞEYİN PEŞİNDE adlı Köşe Yazısı’ndan alıntıdır. Yazının tamamını okumanızı öneririm.)
Fransa Devlet Başkanı Macron bak;
“Bulanmadan, durulmaz!” dedi ve ERKEN SEÇİM’i gösterdi.(*) O kaybetse bile mutlak Demokrasi kazanacak. Ama aşırı Milliyetçi Le Pen(=Kalem Hanım), kaybedecek mi bakalım? Faşist Musolini Partisi İtalya’da seçimi Meloni (=Kavun) Hanım ile kazandı. “HİTLER” zulmunü yaşamış Avrupa’da herkes uyandı Ellerime bakıyorum, onlarda bakıyorlar bana, sanki kızgınlar sanıyorum, çok yakınım tokatlanmaya. Ya “uçlarıyla dünyayı yarattığım” kendini beğenmiş parmaklarım; Şimdi gergin, şimdi küskün, şimdi beklemeli... Bu beklemeye ne demeli? Bir bıraksam her bir elde kavuşarak birbirlerine yumruk olacaklar ve belki olumsuz bir şey yaratacaklar; “Acaba bu durum olumlu mu?” diyorum. Elerim ve parmaklarım benden bense sıkılı yumruklarımdan utanıyorum. Sorunlarımız çok? Hayır “ÇOK” yok! Sorunumuz BİR, Ama bunu ne zaman anlayacağız kimbilir? (*) Şiirin Hikayesindeki „Normalleşmek“ ve de „Erken Seçim“ kelimeleri ülke siyasetimizde de günceldirler. |