Aa aaa. Aanereye gider böyle üstelik ipincecik giyinmiş dışarısı soğuk, zaman mağrur... masada unutmuş kanayan bileklerini masa darmadağın, tarumar... sabah uyanınca elini yatağın yanına atmadan boş olduğunu anlamayan adamlar kadar gökyüzünde çıplak bir bulut gibi ha yağdı ha yağacak yağmur tanısaydın dedim ama tanımak hep zaman ister taşınmak misali sürgündür bu tanısaydın dedim ama buna zaman yok epeyce -di’li acılar... ev saklar insanı, toprak örter... masada tanırsın atını buradan ananlara geliyor sıradaki şarkı adından ziyade yerini unuttuğumuz bir sokak gibi arıyoruz avuçlarımızdaki on yedi yaşımızın telaşını yalnızlığa çengelli iğne takan bir adama nasıl anlatırsın bir çarşıyı gülmeyi nasıl öğretirsin bir yılana biletini kesiyor her canın tazedir her ölüm içki masasında cin çağırma seansı hey sevdiğim geldiysen kapat kapısını kalbimin |