KIR KALEMİNİGönül diyor, madem yok kıymet bilen Sohbetin, kelâmın kır kalemini. Yoktur bu zamanda dost için ölen Vefânın, selâmın kır kalemini. Münâfık içinde olanı saklar En zayıf anını kollayıp, yoklar Sırtını döndüğün anda bıçaklar Fikirsiz eylemin kır kalemini. Bak gönül, dünyanın çivisi çıkmış İnsanlık, insanı yalnız bırakmış Vicdanın göğsüne kin kurşun sıkmış Sükûtun, söylemin kır kalemini. Ömür delik bir kap, çok çabuk biter Bağında, bahçende baykuşlar öter Yaprağı sararmış gül bize yeter Kabağın, kelemin kır kalemini. Şaşkına yol veren pirler varolsun Düşene gülenin yeri dar olsun Garibi hor gören Allah’tan bulsun Ağlatıp, gülenin kır kalemini. Sabreyle, acılar geçmez mi sandın Huzur bizim ele göçmez mi sandın Herkes ektiğini biçmez mi sandın Zâlimin, zûlümün kır kalemini. Güzel de, çirkin de bir, âmâ göze Benim var, senin yok, yetmez mi bize? Derdini anlatmak güçtür dertsize Çilenin, elemin kır kalemini. Kardeşlik olmalı kandan ileri Hicranî de yeri candan ileri Madem ki menfaat dinden ileri Büsbütün âlemin kır kalemini. Nûriye Akyol 16/6/2024/ Kurban Bayramı |
Sohbetin, kelâmın kır kalemini.
Yoktur bu zamanda dost için ölen
Vefânın, selâmın kır kalemini.
**********
Bir zamanlar belki de böyle derlerdi,
Dostluk bir değerdi, sevgi bir hazine.
Şimdi ise her şeyin bir fiyatı var,
Kırılan kalemler, unutulan izler.