MERCAN HANIM
Bana bir murat yakıp, zamanıma sızarak
Gözlerinle kalbimi, eşerdin Mercan Hanım Sevdanı fısıldayıp, denizimde yüzerek Durmadan hislerimi, deşerdin Mercan Hanım Kırılırken olurdu, gözlerin nemli nemli Senin güzel dünyanda, bendim her an önemli Şimdi bütün çaylarım, kızıl ateşle demli Benim için engeller, aşardın Mercan Hanım Şad ettin ocağımı, güller açan sesinle Kırdırırdın hüznümü, aşk kokan nefesinle Bakardın mahzun mahzun, içteki hevesinle O güzel türkülerle, taşardın Mercan Hanım Ey bülbülüm sevdiğim, gittiğin beş yıl oldu Akıttığım yaşlarım, şimdi artık göl oldu Seni andığım şehrim, kurudu bir çöl oldu Sevgiyle bir zamanlar, koşardın Mercan Hanım NOT: Değerli Gönül Dostları, Anne tarafım Lozan antlaşması sonucu Midilli’nin Fila köyünden gelmişlerdir. Topraklarını dramatik bir şekilde terk edip gelen bu insanlarımız Ayvalık’a yerleştiklerinde uzun yıllar kendilerine gelememişlerdir. Yukarıdaki şiirim de işte dedemin babası Bekir Özoğlu’nun Ayvalık’a yerleştikten beş yıl sonra, hem doğduğu yerlere hem de eşi Mercan Hanım’a duyduğu hasreti dile getiren bir ağıtın ürünüdür. Midilli’den yalnız gelen büyük babamın ölmez aşkını anlatan mısralardır. İstedim ki, bu ölümsüz aşkı, şiirimde size de hissettireyim. Rabbim kimseyi toprağından ve böylesine ölümsüz aşklardan mahrum bırakmasın. Ömer Öner |
Rom@ntik tarafından 10/4/2008 11:18:25 PM zamanında düzenlenmiştir.