Dem-i mahzen...toprağın kızgın güvertesinde ütopik tanrı bozguna uğramış sualin hatmi dem-i mahzene pay edilmiş firkat zaman gaybın sahibi, varlığın hiçlikle savaşan alfabesi söyle, ey yerin, göğün sahibi söyle göğsü sineye, vurduğun kilidin neşter yarası söyle, yarası kan, lehçesi hüzün, sus’unda ölüm, ölümünde umut var mıdır, var mıdır kayboluşun arafında dönüş söyle, söyleyin ey meyal, meyal dökülen sancılarım söyleyin, serviler, sancılar, alaca kuşlar ve dil bilmez sus’lar söyleyin, incinmişliğin kırkikindi yağmurlarında öper mi sevdam omuzumdan efsunlu bir hasretle dokunsan saçlarıma yaralarımın avuçlarından öpsen ruhuma sirayet eden hazan mevsimlerini çekip bir, bir alsan gözümden rahman olur mu yolunu kaybeden yaşlarıma acının izinde yitik bir coğrafya yüreğim yüreğim ki kaybın hükmünde lacivert gece sıtmasıdır duada yeşeren nefesim, hasbihalım, secdede dudak fısıltım, söyle , şifa olur mu özün özüme ... ~°~ ~°~ ~°~ |
Sevgiler 🤍