MELEĞİM
Özlemin iliklerimi sızlatacak kadar derinken,kime anlatayım yokluğunu
Ve Öylece beni bana bırakıp Yüreğimin yarasını sarmadan gidişini Anlatamadıklarım kadar gizli Gösteremedilerim kadar yangın Dağıtmak vardı bu iğrenç hayatın çehresini Kepazeliğin öznesini Ömrümün virgülünü Sonra noktayı koydum zayıflığın gölgesine Terk edilmiş bir kadının izi var her köşede Ben içime kaçıyorum İçim benden Her satır arasına akan gözyaşlarım Tutamadım seni Ve ben ellerimi kestim Ne istedik bu hayattan Ne bekledik Sustuk Susturulduk Konuşmadık Her derdimize razı Her kederimize peşkeş çektik Neydi bu hayat denen gömleğin ilikleyemediğimiz düğmeleri Onlar mı yoktu Biz mi bulamadık Alışamıyorum yokluğuna Islah olmuyorum Öylesine küçük,öyle zayıf Tuttuğum ellerinin sıcaklığı Çıldırtıyor bıraktığın soğukluğu Bunu kıyamet günü anlayacaksın Bugün senin doğum günün Seni sensiz hangi mumda yakayım Hangi sokakta,hangi köşede Gel diyorsun biliyorum Mezarının başında hangi ağıtı yakayım Mahşerimi yaşatan yürek yangınlarına Haram olsun bütün yazdıklarım Toprak kokan yanaklarından öpüyorum Şimdi duvarda resmin Sımsıcak ve biraz boynu bükük Ne varsa yaşanmış Bir yasak gibi duruyorsun O kadar ağlak O kadar masum Dualar okuyorum senin için Cennetin gül bahçelerinde uyu |