Depresyon
Tepemde bir akbaba ötüyor
Hırsla ölmemi bekliyor sanki Hiçbir Tanrı’ nın gücü yok beni affetmeye Sessiz ve karanlık bir inzivadayım Oysa iklimler kuşanmıştım Dört mevsim bir anda biter mi Söz vermiştim yaşamın kutsallığına Işığa,suya ve aynaya bakarak Gündüzlerden ve açık pencerelerden bahsetmek yasaktı Fesleğenlerin nefeslerini dinledim Eşini çağıran ceylana baktım Ve Dünyaya baktım Perdeler,gizli hıçkırıklarla doluydu İzledim Güneşin feth edilişini Ve nar çiçeklerinin açılmasını bekledim Anlamıyorsun kof bir keder değil bu İçim sıkılıyor Avluya çıkıyorum Parmaklarımı gecenin gergin teninde gezdiriyorum Soğuk bir rüyanın gezginiyim Birbirine yaslanmış evler Ve o haylaz uçurtma damları Akasya kokusundan başı dönmüş O sokaklar.. Hepsi geçip gitti Kabına sığmayan gülüşlerim vardı Göz bebeklerimin tam ortasında Annemin giydiği çarşaf hışırtısıyla doğardı sabahım Hepsi geçip gitti Yükseldim içimden kendime doğru Ve Gökyüzüne baktım Bulutlar matemli kalabalıklar gibi Yağacakları ve ölecekleri an’ı bekliyorlar Sanki tüm sözcükler topraktan yapılmış Bir bulut öfkelense Silinecek tüm yaşamın izleri Bu gece gözlerimin göğünden şiirime yıldız yağıyor Tüm kağıtlarımın beyaz sessizliğinde Kıvılcım ekiyor pençelerim Karanlıktan neden korkayım ki Gece elmas damlalarıyla dolu iken Ve sarhoş eden leylak kokularıyla.. Öyleyse bırakın beni! Kaybolayım Kimse bulmasın izimi, yakıcı ruhumu Ve nemli ahımın şarkısı fikrimde esip dursun |