Köy aydını babam
Köy aydını babam
Aklımdan çıkmıyor o an iki yayla arası gece vakti kurtlar kesmişti yolu omzumdan kapıp attı boynuna el fenerini yakıp doğrulttu kurtlar ışıktan korkarmış nedense anasım geldi O medrese okumuş adamdı okumayı çok severdi Allah ın unuttuğu dağ köyünde fener önünde sabaha kadar okuyup dururdu Halepten getirmiş kitaplarını hepsi de Arapça yazılmış şeyler anlatırdı hikaye babında daha çok din tarihi öyküler Bize alfabeyi öğreti zorla okula gitmeden söktük okumak için başka köylere götürürdü bir kış boyunca da kalırdık hiç aklımdan çıkmıyor bir elimde tezek diğerinde çanta O karda kışta gidiş gelişler yine bir sonbahar tak etmişti uzaklara gitmek ağır geldi okumuyacam dedim çıktım vurdum kendimi karşı dağlara durur mu düştü peşime ne tatlı dayak yemiştim ince çırpıyla okuyacaksınız dedi durdu bütün köy gülüyordu bu ısrara peh peh peh mühendis olacak Kızlı oğlanı hepimizi okuttu şehirli olduk artık ikinci üçüncü kuşak daha ileri nasıl öderiz hakkını bilmem ne kadar haklıymışsın kurtardın ya altı ay kardan kıştan dağ başındaki eşkıyadan bitmeyen yoksulluktan bize cenneti bağşettin cennet mekanın olsun babam Coşkûnî |
Mekanı cennet olsun...
Saygılar selamlar..