Aç öyküler
Aç öyküler
Çayın kokusu bardakta bardağın ince beli kırık fırın burun dibinde el uzanmaz somun tavuklar gıdıklamıyor kuş gribi fabrikalar ’yumurta mı çıkıyordu tavuktan tavuk mu,,’ bir domates iki biber ah o canım menemen zeytin ağaçları göçmüş hayrına karpuz dağıtıyor bostancı portakallar dökülmüş suya ne mor koyun var ne sarı inek mutemet bankmatikler yetersiz bakiye veriyor eskiden eş dost borç verirdi şimdi banka yolu şiş taban (bir türkü geldi aklıma ’saray yolu düz gider’ bir edalı memure tatlı tatlı üzgünüm mevsim kış ev esiyor dolap susuyor uzan aç bi kanal tv gaz alıyor ah ne güzel elbiseler ne güzel sofralar ne güzel yüzler aynı evdeyiz mutlu Coşkûnî |