YAĞMUR
YAĞMUR
Açık penceremden seyre dalmışım, Gökyüzü bulutlu, Kimi beyaz, kimisi koyu, Nede hızlı hareket ediyorlar, Bir yere yetişecekmiş gibi, Belli ki yağmurun yağması yakın… Rüzgârla salınan ağaçları görüyorum, Ahenkle dans eden, bir sağa, bir sola, Şiddetlenince esinti, eğiliyor dorukları, Sanki selam veriyor akıp giden bulutlara, Arada kuruyan yapraklar uçuşuyor, Bazıları yükseliyor bir kuş misali, Sonra süzülerek düşüyor kuru toprağa… Yağmur yüklü bulutlar dökmeye başlıyor yaşlarını, Belli ki o da çok özlemiş sevdiğini, Önce hafif, seyrek, küçük damlalar, Gittikçe şiddetlenen, aralıksız… Güzel bir koku yayılıyor her yana, Suyun toprağa kavuşmasıyla, Çocukluğumdan beri pek severim, Alıp götürür beni o yıllarıma… En şiddeti yağmurlarda bile kaçmazdık, İliklerimize kadar ıslanırdık da, Hiç umursamazdık, O zamanlardan kalma, yağmurda yürümeyi sevişim, Hele bir de yanımda sevdiğim varsa, Sarmaş dolaş, el ele, Biz susardık da tenimiz konuşurdu, Burnunun ucundan düşen o damlalar var ya, Sanki kalbime damlıyordu… Ayakkabılarımıza sular dolardı, Üst baş ıpıslak, Olsun ne önemi vardı ki, Zaten ben aşkıyla sırılsıklam… Su birikintisine takılıyor gözlerim, Ne kadar da berrak, Düşen damlalarla sarsılıyor, Birbiri üzerinde kayan halkalar, Bazen baloncuklar oluşuyor, Ardı sıra hemen kaybolan… Ah o yağmurun sesi yok mu yağmurun sesi, Nasıl huzur veriyor, Alıp götürüyor beni, Sevdiğim geliyor hatırıma, Özlem dolu o güzel günler, Dalıyorum hayallere kaybolurcasına… Yağmur hiç kesilmese, durmadan yağsa, Hafızamdan çıkmasa, tutuklu kalsa, Ruhumu sonsuz huzur sarsa, Kalbinden kalbime aşkı damlasa, Ömrüm onunla dolsa, taşsa… Biliyorum bir gün getirecek, Yağmurlar yâri bana, İşte o zaman mutluluk yağacak, Hasretinden yanan şu bağrıma… Hami TURAN 06.02.2024 ANKARA |