Hasbihal
sen dört koluna uzamış köklü bir ağaç gibi
ben gittikçe dalgınlaşan zamanda sarkaç gibi tatlı düşler sonsuza dek sobelenir mi söyle yel kovanları bilir mi önceden geleceği her fırsat başı akreple kafa kafaya akrep ki adından belli ,zehir böceği. aynalardaki aksimi beğenmiyorum hayat kırgın bir bakış mı hiç bilmiyorum. müsvedde yaşamlar kalıyor geride kötü bir roman her okuyuşta yeniden,yeniden büyüyor insan her anışta eskimekten kurtuluyor bir şeyler geçtiği tüm yollardan (adına ertelenmiş binlerce yaprak var sırtımda ’gül’ lerim ağır dört koluna güvenirsen beni de çağır.) birazcık hayal et,birazcık ağla gecede kavgası vardır sabaha çıkacak düşün eğer içinden gelirse dilsiz kavalımı da geçir sen beni böyle bilmezsin,sustum sen anla... yaşarken sözlükten geçmez laf değil kahır doğan günde yangının var eyyy kendine sağır. filiz çelik Mayıs 2002 |
Saygılarımla.