1
Yorum
12
Beğeni
0,0
Puan
332
Okunma
o anlar gelince aklım ruhuma
çaresiz kalıp hükmedemiyor
sevgi meftunu ruhum aklımdan zinciri kırıyor
bu hallerimi seviyorum
iyiki yaşıyorum diyorum
insan oduğuma sağlıklı olduğuma
serseri ve naif ruhuma sevdalanıyorum
beni böyle yaratan tanrıma şükrediyorum
dertlerimi sıkıntılarımı kovuyorum
deli divane oluyorum
şafak vaktinin göğü aydınlatan ışığını
musluktan firar eden damlanın sesini
ağzı emzikli bebek gülüşünü
dizelerimi yazdığım cilası eskimiş masamı
çay yanı çıtır simitin tadını
susama ortak serçenin tavrını
güllere sarılmış hanımelinin kokusunu
polene bulanmış işçi arın çoşkusunu
ılgıt ıldıt esen sabah yelinin savurduğu
taze açmış ıhlamur dallarının rayihasını
tanrıma şükür görüyorum duyuyorum hissediyorumı
pimanlıklarımı kovuyorum
deli divane oluyorum
dedem diyerek sarılan torunumu
içten bir merhaba diyen komşumu
telefonla arayan silah arkadaşımı
paletimdeki renkleri şiirlerimdeki dizelerimi
kadrajladığım fotoğraflarımı çizdiğim karikatürlerimi
gönlümdekileri döktüğüm kareli defterimi
tepesi silgili kalemimi boyama yaptığım fırçalarımı
her zaman kirli olan yakın gözlüğümü
yarimin güldüğünde gamzesini ışık dolu bakışını
ortak sevdiğimiz şarkıların çalışını
çok seviyorum
deli divane oluyorum
ne insanlığın hali ne memleketin ahvali
ne ağrıyan dizlerim ne az gören gözlerim
ne kankam gibi olan boy ayarlı bastonum
hepsini unutuyorum
deli divane oluyorum
amma gel gelelim aklım rahat durmuyor
bu anlık deli divaneliğim
üç beş düzgün nefes gibi sürüyor
aceleyle son buluyor
iblis halime kıs kıs gülüyor
aklım kıskıvrak yakalıyor ruhumu
hemen ters kelepceyi vuruyor
beni istemediğim gerçeğe mahkum ediyor
acılara gark oluyorum
kahroluyorum