cezirmavi yeşil çağladım hep, kara gözlerimde aşkı güle dokundu ışıklarım,bahara döndü zaman...selamı sarhoş ve illaki düşürdüm kirpiklerimden damla damla esmerliğini apansız inen gecelerin yanıltmasın seni çilekeş ayaklarımın çıkıntıları ve alabildiğine çirkinliğimiz geçtiğim her yüreğin alt köşesine yıldız yıldız izler bıraktım sonrası girdaba dönüşen ve hep aynı yerde indim... onlar gittiler... öncesi buruk... sonrası alışkanlık kendi sesine sağır bir buzdağıdır artık yüreğim bakma...iki kadehe vurdum diye iki mısra sözü eriyecek değilim bırak essin kutuplardan çaldığım rüzgarı içimin,ey yar değil mi ki herkesin saklı acır bir yarası var yar... yüzüm yüzüne vurduğunda uçuşmuyorsa sana doğru kelebekler eskisi gibi anla ki mağduruyum zincirsiz umutların, düşler bağlanmalıdır ben... bir bakışına, kurak bir coğrafyanın iklimini deviren lakin Nazım’ın sözüyle sofrandaki yeri öküzünden çoooook sonra gelen, en olmadık yerinde zamanı yalanlayıp hiçliğe terkedilen .... oysa hükmü bellidir uzun bekleyişlerin ve yol gidenindir kırgın ve cimri bakışlarımda ne buluyorsan şimdi al... hepsi senindir... 14/02/2012 filiz çelik |
şair anlatır..
şair yüreği her zaman
hüzün dolu neşe dolu ..
dugusallık diz boyu
dalından koparılmış çiçeğe benzer ...
susuz vazolarda kalmaması dileğimle..
kutlarım yürekten.