dağınık şiirŞiirin hikayesini görmek için tıklayın kaybolan güneşin ardında kalan
dağların göğsünde küskün çağlayan bir sorunun kancasında şimdi kanayan seni ben nasıl da yar gibi... ’ sen gidersen ben de giderim;o zaman hiç bir şey olmaz’ ... olmadı... ıslattım mendilleri meşk için ne de olsa adettendir boğazıma kadar büyüyen düğümü,sende sıradanlığımın yutkunamadığım gurur tortusu... sebebim ey yar; nicedir seni vicdanına öğretemedim kalesine çekildiğim,burçlarından itildiğim... nicedir sahteydi yüzünde gül de bülbül sarhoş demindeydi dinletemedim kapattım ışığını düş sarayımın tuttum nefesimi söndü alevin içimde heyelan hoyratlığınla kum döker gibi böbreklerimden düşürdüm gözümden seni ... ödetemedim (dedim ki;ben artık bir avuç külüm dedi;dilin zehir, heyhat; suskundur ölüm) inanmıyor Güler seni unuttuğuma şimdi yalnız ve yalnız bir asır zaman... öncesi zulüm... 30/06/2012 |
tuttum nefesimi söndü alevin
içimde heyelan hoyratlığınla
kum döker gibi böbreklerimden
düşürdüm gözümden seni
İnsanın karanlığını aydınlatan cümlelerle doluydu tebrik ederim.