bir beşiğin ipinden başlar türkünün hikayesi orada vurulur mayası umudu ,hayali ,duası o beşiğin ipinde yolculuk yapar önce bir ana yüreğinden taşıp nakış nakış işlenir türkü
türkü kokulu memleket ana göğsü gibi cennet kokar bir somun ekmeği ikiye bölsen yarısı anadolu yarısı rumeli kokar o doyumsuz sofraların baş tacı öpüp de başımıza koyduğumuz nimet kadar gönlümüzün ilacı ezgilerdir türküler başak tarlasını gökyüzüne ulaştıran kınalı dağlar ötesinden turnaların kanadıyla yar göğsüne usulca süzülen ninnidir
zamandan sıyrılmış tüm çağların acısını dipdiri tutar hasretini ve sevdasını diyar diyar dolaşıp toprağın her çeşit rengini döker üzerimize saf, pak ve tertemiz
bir duruştur türkü her satırından görkem dökülen dokundukça gönül kafesine süzülür oradan ne varsa sesinden sözüne
bazen bir elif miktarı çekilir gamlar yukarı bir turna yakarışıyla o turnanın kanadına tutunup yolculuklar yapılır diyarlara cönk defterlerini açar sayfa sayfa koşuklar, deyişler, remizler düşürülür en kırılgan yanlarımıza
en çok da aşkı severiz türkülerde bir servi ağacından biliriz boyunu gece midir daha kara olan yoksa saçı mı didarının ziyası ay ve güneşe nispet yapan o nazlı sevgilidir aşığın gönlünde taht kuran sevmenin en damıtılmış, en ari hisleridir o yarin sözlerinde kulaklarımızdan gönlümüze damlayan
hayata bakılan bir penceredir türkü bir türkünün nağmelerinden dökülenler yine hayatta durulan yerdir heybeye yüklenen nevalar kimi gün acıya kimi gün sevdaya dönüşür
en büyük düşmanı mesafelerdir kiminde engel bildiği yollarla ve dağlarladır kavgası kah yalvarır kah meydan okur gür ve hoyrat sesiyle umudu turnalardır yare selam gönderme sıladan bir haber alma hevesiyle
dert çeşit çeşit söz türlü türlüdür her canda dile gelmese de tele dökülür bir tamburanın bağrında gönlünden avucuna indi mi gamlar önce onun gövdesi anlar acıdan kabaran sinesinde elleri söyler tambura ağlar
toroslar mor sümbüllü tacını taktığında aşığın kabaran yüreğinde tek çare bir curanın mızrabının ucundadır munzurun başındaki karını çiğdemlerin dilinden türküler bilir bozlaklardan öğrenirsin mertliği, yiğitliği yaptığı kavganın gür sesini bir ağıt gibi dinlersin
kışladan sılaya sızan rediflerden ölüme koşanların hikayeleridir hepsi bir insan ömrüdür bir ömür sitemdir türkü düzen kurar, düzen bozar sözündeki gücüyle zalimin zulmüne meydan okurken bir civanmertin nefesinden yiğitliği çağlar aşan cesaretin kamçısını bu destanın ruhundan yeriz hislerimizin üstüne
bir ozanın aleme yüklediği manadan kaç nefes hisse alır payına toprağın tek serveti olduğunu söylerken güzelliğin on para etmez derken bu bendeki aşk olmasa sözünden bize sevginin ve sevgilinin anlamını muhabbet süzgecinden geçirmemizi öğretir
bir kavaldan dağılan buğulu sesler maddeye bulanan ruhunu yırta yırta koparıp soyarak bedeninden dünya yükünü varlığının sebebinde hikmet ararsın bir garip çoban mihmandarlık eder iki nefesten çiçek böcek gözüyle baktığın tabiatta bir derviş hırkasıyla seyr-ü sefer edersin
acı nasıl anlatılırdı iki tel bir nefes olmasa zılgıt olmasa kalbin coşkusunu ne kadar yükseltebilirdik elemi, derdi, sitemi boy boy yükselen dağlar uzayıp giden yollar olmasa nereye yükleyecektik aslının sevdasını keremler gönül koyar mıydı sevda yoluna
kavgaların hiddetini toprak hissedecek miydi efenin şaha kalkışını rüzgar kesebilecek miydi türküler kucak açmasa insana derdini çekebilecek miydi dünyanın bir avucun kınasından bir duvağın arkasından hem vuslatı hem hicranı okuyabilecek miydi
bu topraklarda türkülerimiz tütmeye devam edecek dağ dağ, yayla yayla türkülerimiz köyümüz, köylümüz, memleketimiz
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
türkü kokulu şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
türkü kokulu şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Çok güzeldi,çok acıklıydı,çok doğru, Allah razı olsun dündürücü,sevgi ve özlem vardı, Hakikat vardı o çok güzel yüreğine sağlık Üstadım ders vericiydi,akıcı anlamlı düşündürücüydü kutluyorum Dualarımla selamlarımla
Hayatın türlü yanlarını anlamlandığımız kendimizi de dışa vurduğumuz, biz olduğunuz ve kısacası ezgilerinde kendimizi bulduğumuz türküler ancak bu kadar derinlikte ve ustalıkla anlatılabilirdi. Alkışlar değerli kalemedir. En kalbi saygı ve selamlarımla.
bu topraklarda türkülerimiz tütmeye devam edecek dağ dağ, yayla yayla türkülerimiz köyümüz, köylümüz, memleketimiz
Hissedilerek ve içten gelen duygularla, akıcı bir üslupla harika yazılmış, muhteşem güzellikteki şiiriniz için gönülden kutluyorum tebrikler üstâdım. Türkülerimiz her zaman olmazsa olmazımızdır. Türk'üz türkü söyleriz. Kalemine ve duygu dolu yüreğine sağlık diliyorum. Sonsuz selam, sevgi ve saygılarımla. Allah'a emanet olun.
türkü kokulu memleket ana göğsü gibi cennet kokar bir somun ekmeği ikiye bölsen yarısı anadolu yarısı rumeli kokar o doyumsuz sofraların baş tacı öpüp de başımıza koyduğumuz nimet kadar gönlümüzün ilacı ezgilerdir türküler başak tarlasını gökyüzüne ulaştıran kınalı dağlar ötesinden turnaların kanadıyla yar göğsüne usulca süzülen ninnidir
Anadolu ve Rumeli'nin ruhunu taşıyan bu türküler, toprağın kokusunu, bereketini ve halkın gönlündeki derin sevgiyi yansıtır. Her bir ezgi, geniş buğday tarlalarından yükselen bir dua gibi, kınalı dağların ardından gelen bir özlem şarkısı gibi, turnaların kanatlarında süzülerek gelen bir ninni gibi, insanın içine işler. Bu türküler, hem birer tarih dersi hem de birer huzur kaynağıdır; dinleyenlere hem geçmişin hikayelerini anlatır hem de geleceğe dair umutlar fısıldar. Şiirin her bir mısrası, hem tarihî hem de edebî zenginliğiyle okuyucuyu içine çekiyor. Hem bir destan hem de bir efsane gibi, okuyanı düşünmeye ve hayal etmeye sevk ediyor.
Tebrik ederim, çok etkileyici bir şiir olmuş. Kaleminize ve yüreğinize sağlık! Selam ve saygılarımla.
türkü kokulu memleket ana göğsü gibi cennet kokar bir somun ekmeği ikiye bölsen yarısı anadolu yarısı rumeli kokar o doyumsuz sofraların baş tacı öpüp de başımıza koyduğumuz nimet kadar gönlümüzün ilacı ezgilerdir türküler başak tarlasını gökyüzüne ulaştıran kınalı dağlar ötesinden turnaların kanadıyla yar göğsüne usulca süzülen ninnidir Redfer
Üstadım hoşgeldin geceye Ne güzel bir geliş türkü kokulu Gök dağlarında pus vardı Öyle bir eserle geldin ki Pus uçuştu yerini türkünün tadını Yaşatan kuşlar cıvıl cıvıl Kelebekler dağ eteklerinde Çiçekler ile dans edercesine Nasıl oldu da bir nefesle her ilimizin köyünde Buldum harf harf sözlerin içinde Her zerresiyle alkışı hak eden Güne layık bu şiiri tebrik ediyorum üstadım Yüreğine sağlık her daim sağlıkla Sonsuz saygılarımı sunuyorum Hayırlı huzurlu geceler diliyorum üstadım
Şiirde yanık bir türkü gibi
Akmış gitmiş
Usta kaleme tebrikler.