HASRET RÜZGARLARIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın 🌹🌹🌹
"Onlar Senin geçtiğin yerleri gül kokundan bilirdi, biz gülleri sen kokuyorsun diye seviyoruz Efendim." 🌹🌹🌹 İmanımız kanat idi, uçardık gökyüzünde Devletine hasret kaldık, yâ RESÛLALLAH senin. Sünnetini yaşıyorduk adım adım izinde Sohbetine hasret kaldık, yâ RESÛLALLAH senin. Vurur hasret rüzgarları, gönül yaramız sızlar Bir hasret ki, anlatmaya kâfi değildir sözler Seni bir gün görmeyince solardı ya benizler Hasretine, hasret kaldık yâ RESÛLALLAH senin. Âlemi saran şevkatin kuşatırdı dünyayı Nur gibi parlayan yüzün, utandırırdı ayı Umman oldu günahımız, geçti dereyi, çayı İsmetine hasret kaldık, yâ RESÛLALLAH senin. Aslını terk etti diye, can çekişmede ümmet Nedir bu ızdırap bilmem, nedir bu kara zillet Kapına geldik bağışla, ne olur bizi affet Şevkatine hasret kaldık, yâ RESÛLALLAH senin. Âmineden öksüz kaldın, ve Abdullah’tan yetim Bunun manasını bize öğretmek mi niyetin Anladık ki! öksüz olmak, yetim olmak çok çetin Firkatinle nâr’a daldık, yâ RESÛLALLAH senin... Nûriye Akyol |