EY GÜLÜŞÜNE ÖMÜR VERDİĞİM
sancılı bir hasret sağanağı bu
sığınağı belli olmayan bir cenderede sıkışıp kalan ne sözler yetiyor anlatmaya ne akıl yetiyor anlatılanı anlamaya buz kütlesini eriten cemre gibisin sana tutuldum sende unutuldum yetmezmiş gibi yaktığın her ateşte yutkundum sensizliğin sempatizanı olmuşum sanki üvey evlat muamelesine tabi tutuldum yoruldum sevinçlerimin öksüz kalmasından üşüyen tenimin yalnızlığından yoruldum ey gülüşüne ömür verdiğim sarıl da öp yanaklarımdan yoksa hicap duyacağım saçımın aklarından |
Tebrikler