CESETLER VE BEBEKLERBir beldeki ruhlar ölmüş, yürür ayakta cesetler Bir ümmet ki paramparça, her yanda ayrı öbekler. Akı karadan seçmiyor yıpranmış bütün elekler Ballar üstünde geziyor, mikrop taşıyan sinekler. Yürek kapısı üstünde asılı kara kilitler Her dakika, her saniye günah yazmakta melekler.. Bir davaki garip kalmış, durmadan saldırır itler Mazlumları ezmek için dönüyor çarkıfelekler... Acı, zulüm, kan, gözyaşı ölüm kusuyor tüfekler Gülleri yerlere atmış, tabanı delik sepetler... Sabaha hasret geceler, bir kutlu yolcuyu bekler Kabul olmayı bekliyor, Arş kapısında dilekler... Umutlar ki yeni doğmuş, henüz çok küçük bebekler Bebekler var küfre değil, güneşe doğru emekler... Çıkar bir gün kozasından o bembeyaz kelebekler Hâk yolunda cihad için, açar rengarenk çiçekler... Bir sevda ki şehadete parmak basıyor yürekler Bir ölüm ki son nefeste yeniden dirilecekler... Yükseldikçe alçalırken, küfrü kaldıran direkler Allah’ım şükürler olsun, aslına dönüyor kökler... Nûriye Akyol /1995 Görsel alıntıdır. |
sizi yürekten Kutlarım değerli şair..Yüreğinize emeğinize gönlünüze sağlık.