_Zerda_
Zerda
Bu gün hüznüm, Kapatılmış bir köy okulunun Arka sırası altında unutulmuş samandan kağıt parçası Üstünde not _ ağlama Zerda_ Ben o gün Filistin’de savaş çocuklarının yakasına düşmüş ekmek kırıntısıydım Şimdi bu gün kara tahtanın edebiyat dersinden kalma son tebeşir tozu . Sen bilmessin Zerda Ben eskidende gözleri buğulu kocaman bir çocuktum. Büyüyünce , Dünyayı temizleyen vakur bir çöpçü Dağlara Güldiken bahçevan olacaktım. Yaşlı teyzelere günaydın Kimsesizler sokağına ad olacaktım. AHki Zerda, Ben okuyupta en çok insan olacaktım . Toplayıp göz yaşlarını yetimlerin yaralarından, Yerdeki kaldırım taşlarını bile çiçekten taç yapacaktım dünyanın başına Silahsız ve parlak. Dünyanın ışığını kapatmışlar Zerda Heryer Yusuf kuyusu Gözlerimde bir âmalık ekşi üzüm uykusu Aslında en derin kuyulara atılanda benim ruhumdu. Hava pus , ahmak ıslatan yağmurları astım ceketimin astarına, Zerda ne olursun ağlama. Sandallar namesini ,denizlere düşürmüş . Üstümüze ölüm toprağı devrilmiş Ölesim gelir ama sen çok yaşa Zerda . AHki Zerda tek Sermayem Kainatı sevmekti oysa ayırmadan dağı taştan,kurdu kuştan. Filizlenirdi dimagımda dizeler Ne varsa güzellikten yana Güz başı bereketinde ilk bahardı mevsimim Bilirdin Zerda sen beni çok iyi bilirdin oysa. Nisanın ilk yağmurları evvelim, Ahirimde hasat sel vurgunu şimdilerde.. Toprağa düştüm Zerda ,yanılıp savruldum Yitirdim umutlarımı tükettim İflastayım . Paranın kirlettigi yaşlı dünyada pul oldum zerda. Kapatılmış son köy okulunun ıssızlığında dilim lal oldu Zerda, susarım şimdi Ne olursun sen Ağlama ! Saman kağıdının arkasını iyi oku Zerda ! Ben kelimelere aşık kalem ,düşük notlara talip şiirler yazıyorum/sadece Zerda tazeliginde. En son köy okulunuda yıktılar Zerda Şiirlerim enkazında kaldı. . _yaban_ Ömrüme ekledigim her şiir İnsanlıgıma yeni bir sayfa açmakta. Secki kuruluna teşekkür ve saygılarımla. |