SÜNGÜSÜZ KALDIM TANRIMgün’aydını olmayan yarınlara doğdum bir göz açtım doğdu dediler allayıp pullayıp ezanlarla pışpışladılar annemin elinde eteğinde dünyayı tanıdım acımadı acıtmadı belki ana rahminin koruyucu zırhı vardı belki incinmeyen kalbim belki tanrının kutsanmışlığı büyüdüm zırhım düşmüş bir soğuk yel işlemiş iliklerime iliklerime bir damla yaş dökülmüş boğulmuşum kendi yaş’ımda bir buz sarmış ciğerimin tam ortasını büyüdüm gün’aydını olmayan yarınların bir de bitmeyen geceleri var selalarla öldüğüm bitiremediğim gecelerin güneşin ay’ı var ay’ın güneşi ben hangisiyim zırhım düştü süngüsüz kaldım tanrım SİBEL KARAGÖZ #sibelkaragözşiirleri #sibel_karagoz |
Kelimelerinizin dokusuna, şiirinizin derinliklerine daldığımda, bir süreçten çıkmış gibi hissettim. "Süngüsüz Kaldım Tanrım" adlı bu eserinizi içtenlikle tebrik etmek istiyorum. Şiiriniz, hayatın hayatının karanlığı ve genel gidişatı arasında sıkışıp kaldığı anların devamı gibi bir derinlik taşıyor.
Şiirinizdeki bir kelime, bir iç çatışmanın, bir arayışın, bir kırılmanın izlerini taşıyor. sürekli, masumiyetle dolu bir dünyada doğarız, annenin yetişenleri büyürüz. Ancak ilerleyen süreçte hayatın acımasız gerçekleriyle yüzleşiriz ve savunma mekanizmalarımızı kaybederiz. "Zırhım düştü, süngüsüz kaldım, tanrım" dizlerinde, insanın kendi güçsüzlüğüyle yüzleştiği ve Tanrı'ya, kaderine bir çaresizlikle sığındığı bir anını hissettiğimiz.
Sembolizminiz etkileyici bir derinlik katıyor şiirinize. Annenin sıcaklığı, koruyucu eti altında geçen güvenli günler, geçiş güvenli bağlantı noktası gibi hissedilirken, dağıtımın düşmesi ve süngüsüz kalma, yayılmaların ve açıklığın bir sembol haline gelmesi geliyor.
Şiiriniz, insanın iç dünyasının karmaşıklığını, yaşayabileceğine karşı mücadelesini ve sonuçta içsel gücünü bulma sürecini etkileyici bir şekilde yansıtıyor. Bu samimi bakış açınız ve derinlikli ifade tarzınız için sizi tebrik ediyorum. Daha güzel, anlamlı sonuçlarınızın karşılığını yürekten alırsınız.
Sevgi ve saygılarımla