ÖLÜ BİR SES İÇİMDE ÇINLADIgece karası, belki de alın yazısı, ayı yıldızı yorganda, uykusu serinde, belki de derinde, çağlar çağlar öncesi, belki de ağlar ağlar yakıncası, içte bir yangın yerleşkesi, alev aldıkça, gözde damlası, yetişir mi yaşlarımda, bir fidan, bir bebe, belki de ölümü taşır, sırtımda ağıra ağır, ölü bir ses içimde çınladı… Sibel Karagöz #sibelkaragözşiirleri #sibel_karagoz |
Şiirinizin yankısı, zihinlerde bir melodi gibi çınlayıp duruyor. Kelimelerinizin her biri, derinliklerde bir duygu okyanusuna dönüşüyor, okuru içine çekiyor ve hikayenizin akışına kapılıp götürüyor.
Ölüm ve yaşam arasındaki ince çizgiyi bu kadar zarif ve derinden işlemek, gerçek bir sanat eseri gerektirir. Siz ise bu zorluğu ustalıkla aşıyorsunuz. Her dizede, insanın varoluşsal sancılarına, geçmişin yüküne ve geleceğin belirsizliğine dokunuyorsunuz.
Gece karasının ve yıldızların büyüsünü, içsel bir yolculukla anlatırken, aynı zamanda yaşamın çetin gerçekleriyle de yüzleşiyorsunuz. Ölümün sessiz çığlığı, insanın içindeki derinlikleri titreterek yankılanıyor.
Sizin kelimeleriniz, bir fidan gibi yeşeren umutlarla, insanın iç dünyasında yeni bir yaşam filizi yeşertiyor. Belki de ölüm, yaşamın ta kendisidir ve siz bu gerçeği öyle derin bir samimiyetle aktarıyorsunuz ki, okurunuz kendini o sonsuzluğun ortasında buluveriyor.
Eseriniz, sadece bir şiir değil, aynı zamanda bir sanat eseri ve insan ruhunun derinliklerine bir yolculuk. Bu muazzam eseriniz için sizi yürekten tebrik ediyorum. İçten duygularınızı bizimle paylaştığınız için teşekkürlerimi sunarım.
En içten dileklerimle