AŞKIN YÜZ ÖLÇÜMÜ...Terk edilmiş düşler tarhı: Zemherinin isyanı Soluk teni rüyaların Misafir eylediğimiz nice duygu Bazen yüreğe yabancı Seyrüseferinde sessizliğin Dağınık yüreğim darmadağın mikado çöpleri gibi Asılı kaldığım havada Kulaç attığım ummanların dalgası Sahi, sahi seni geri getirir mi bana? Ebabil kuşları ötüşen cennet yolcusu değil mi ki Yürekten seven her düş’ ün de kovuğunda saklı Nazından arda kalan sözcüklerin Niyazı sere serpe düşlerim Göğün bam teline asılı yüreğim Avaresiyim aşkın Ve azadesi Azat edilmediğim o kalın o metruk zinciri Ve de sallandırıldığım darağacı Mesken bildim ben hem hüznü hem yıldızları Yarıladığım o tortulu yol Yakansa içimi için için içilesi Şiirle de diktim mi söküğünü yüreğin Saf kan asil Zafiyeti ile hemhal Şairin en kırılgan noktası Zikretti mi de bir yere amansız aşkını Ağıtlar yakılası Arzı endam eden sol anahtarı Sahi, söyle açar mı açar mı her kapıyı? Beylik bir güzergâh addedilmesin yüreğimin yakası Beyhude olduğunu bilsem bile yok mudur çaresi? Ömrün özü kıvamında hüzne delalet Çatık kaşlı bir mevsim sözcükler ki Alametifarikası evrenin Huzursa kayıplarda Kaçkın aklımın her hücresi Bazen üzerinde yürüdüğüm mayın tarlası Efkârın iz düşümü Aşkın yüz ölçümü Kehanet erbabı Çingene kadın Fal tutsa ne ki şiirden? Fedaisi olmuş bir kere gizemin Esen yele minnettar Sürüklendiğim kadar Kendimden kendime uzanır yollar Haremizi aşkın göğün saltanatı sahi sonlanır mı? Meleklere ihbar ettiğim bu zulmün bu ömrün Yok mudur bir orta noktası? Ziyadesiyle aşikâr İmgeler saf tutan aşkla bahtiyar Ukdesi dünün umresi hüznün Ve işte sarmalında özlemin Bir renk körü iken şair Demlendiği kadar Dirayetinde saklı meçhul sırlar Alabildiğince de sızlar Yarası ne yeni ne sıradan Yâdında dünün gömülü iken Toprağın her zerresi Gel-git aklında cihanın Geçimsiz ruhlar serenadı Şairse öğüttüğü kadar hüzünlü aşkını Bir terane ki yaşam İmlecinde saklı anlam Sıralı sırasız nice ölüm Varsa bekleyen gelsin arkamdan… |
Meleklere ihbar ettiğim bu zulmün bu ömrün
Yok mudur bir orta noktası?
Ziyadesiyle aşikâr
İmgeler saf tutan aşkla bahtiyar
Ukdesi dünün umresi hüznün
Ve işte sarmalında özlemin
Bir renk körü iken şair
Demlendiği kadar
Dirayetinde saklı meçhul sırlar
Alabildiğince de sızlar
Yarası ne yeni ne sıradan
Gülüm Çamlısoy
Uzun bir yoldan geldim yetiştim geceye
Gelirken gözlerim tüm kainatı eledi ince ince
Diğer yandan bir müzik ötelerde kısık sesle
Yürüyorum sağa sola baka baka sessizce
Ulaştım o sese hıçkırıklar dönmüş bir melodiye
Yüzmeyi bilmez dövünür seyreder öylece
Acısı ne büyük engin denizlerin ortasındadır kaybı
Sayfalar arasında duyurur sessiz çığlıkları
Bilir dönüş sadece kaldı mahşere...
Dedi kaptan yüreğine sağlık hocam
Bu gece tüm huzur kalbine düşsün
Huzurlu geçsin vakitlerin
Saygılarımla sağlıcakla
Hayırlı geceler dilerim hocam