ÖNCE ŞAİR AĞLAR SONRA ŞEHİR...Bir düş’ e daha mahal verdi zaman Arsız gülüşünde hüznün Kundaklanan şiirlerse Mecazi firarı sözcüklerin Göğün kodaman kanatları var Aryasında düş sakinlerinin Yıkılası da tabuları var aşkın Nezdinde kıyılan içi şahinin Kartal b/akışlı duyguların şanından mı nedir Uyruğu yoktur yıldızlar Ve mehtabın Serenadında yalnızlığın Kefen bezine sarılı arsız bir an Vurgunların iz düşümü Vurucu timlerin aralıksız nöbeti Şiarı aşk olsa ne ki gülün? Konuştuğun mademki bülbül Ötüşen sözcüklerin de mabedidir bülbülün götürdüğü Gül bahçesinde Zarif bir reveransla açan Yediverenin sekizinci duyusu Sekizince harikası olmaya mahal Kopacak kıyametin de öncüsü Yerle yeksan olan mazlumun Uçuşan tülünden firar eden Nice duygu nice fısıltı Ve endamlı bir baş eğiş kadere Savsaklandığı kadar yalnızlığın Kareköküne doğan gece Karesi her bir sayının değil de sadece İzleklerde saklı o b/atıl hece Adına ister aşk de İstersen gam Arzı endam eden sol anahtarının fermanı Dikiz aynasında da saklı iken sözcüklerin Feryadı Bazen kor Bazense kör noktası ömrün Kolaçan etmediği kadar da insan arkasını Ve işte sürünen değil süregelen duygular Hakkaniyetin yağmalandığı Dünya denen cehennemde Fildişinde surelerden saklı iken iman gücüne Sirayet eden her gün her umut her dua Birleştirici gücü aşkın Saf tuttuğu kadar insan ırkında Körelen yeminler Közünden süzülen binlerce hece İstilasında imgelerin Önce şair ağlar Sonra şehir Ve arkası da gelir Kutsanmış ruhun dinmez iken vardiyası Acıyla kanatlanan duygularınsa hulasası Seferisi yüreğin Şahidi iken de yalnızlığın elbet Tanrıdan ötesi yoktur Umut bazen pişekar İman gücü ise servet değerinde yüreği karar Karartıların değil Kanlı hüznün sürgün edildiği coğrafyasında evrenin Bazen beyitlerle yıkanmış iken aşk Endamlı bir özleme de ramak kala Issızlığınsa indinde Şerh düştük düşeli aşka ve kedere Varsın olsun karaborsaya düşsün insanlık Varsın merdiven altı sevgilere eşlik etsin o başlık B/atılı gizemin Kaç baytsa yüreğin yüzölçümü Efkârın hazır ol da yazılan dilekçesi Payidar ol, ey sevgili kendim, Varsın olsun saklı tut onca ukdeyi Demir aldığın bir manivelada saklı iken şairin tek dileği Hem ulaşılmaz Hem de kamaşan gözleri yıldız Denen olgunun tek neferi Mehtabın dansında Ayağına bassa da imgelerin, şair Derinlerdedir duyguları Demlendiği kadar aşkın katları Büyür ve büyür Ansızın da infilak eder Şuursuz cihanın naftalin kokan kâbusları Firar eder yürekten Çatılası kaşları ölümün Bazen zevkten dört köşe iken zalim Rövanşı acının ve hüznün Elbet bir sonraki şiirde saklı Kırbaçlandığı kadar masum yüreği Saf tutan yalnızlığı Hibe ettiği kadar şair bir gün sonrasına Zaafı mademki aşk ve Tanrı Elbet feraha çıkacaktır Sonlanmadığı kadar sessiz çığlığı Ve işte çığ gibi büyüyen o iman gücü Askıda ekmek askıda huzur Darağacında da sallanır şiir Dar ettikleri dünyayı Gel gör ki darda koymaz kulunu, yüce Tanrı… Yolun açık olsun kendim Kimyamda telaffuz edilesi bunca duyguyu Yüklemişken kader tinimde saklı Aşkın vaveylası Hüznü çeken bilir Çekilesi bir düş misali Değil mi düş’ ün kovuğunda kalır sevgi Sevebildiğin de öte Sevilesi bir lehçe iken şiir Mademki yüreği de yangın yeri… |
Allah razı olsun
sevda ve özlem vardı,
Hakikat vardı
o çok güzel yüreğine sağlık Üstadem
ders vericiydi,akıcı anlamlı
düşündürücüydü
kutluyorum Dualarımla selamlarımla