HAY GİDİ!
HAY GİDİ!
Hayat bir mekteptir ders almak için Gün geçtikçe zorlaşıyor hay gidi! Işıksız kalana nur salmak için Ateş bile korlaşıyor hay gidi! Kabûlü olmuyor hiç bahanenin Her zaman iyisi var şahânenin Acelesi vardır bu zamânenin Saatler de erleşiyor hay gidi! Bu yollarda duran geri kalıyor Kendin bilmeyenler neyi biliyor Bakmayınca sonuç, böyle oluyor Dağlarımız kırlaşıyor hay gidi! Eller aya gider biz ise yaya Kesilir sütleri, bozulur maya Sahi biz ne için geldik dünyaya Dertlerimiz terleşiyor hay gidi! Herkes mektup bekler gözü ulakta Köylerde şehirde, yolda, yolakta Yarış başlar tavlalarda, yalakta Gözü dönen hırlaşıyor hay gidi! Acep hangi taşlar, hangi gediğin Hakkı söyle senin olsun yediğin Pahalı sermaye ömür dediğin Zamanımız darlaşıyor hay gidi! Sayılmazdı dere, tepe izlerin Tükenmezdi paylaşılan kozların Buruştu yüzlerin, tutmaz dizlerin Siyah saçlar karlaşıyor hay gidi! Bir türlü sulh olmaz serde savaşlar Pompa zayıf kalpte kanın yavaşlar Takma dişler ile harpte lavaşlar Damarların morlaşıyor hay gidi! Nefis sefahete kanıp daldıkça Işık sönük karanlıkta kaldıkça Bizler münkerata sebep oldukça Ateşimiz harlaşıyor hay gidi! Konuşmayıp sussa lâl olsa diller Kötülüğe engel olmazsa eller Hakikatin önündeki engeller Kale gibi surlaşıyor hay gidi! Murat Kahraman Murâdî 17.04.2024/İst. |