Rüzgârlarda bir çöp gibi savruldum
Bir dulda gösterin uyuyacağım.
Artık aradığım huzuru buldum
Topraktım, toprağa yâr olacağım.

Hüzün incitmesin, keder yormasın
Rüzgârlar sarsmasın, güneş vurmasın
Kimse aramasın, kimse sormasın
Kalmadı dost diye sarılacağım.

Başımın üstünde bir çam ağacı
Toprakla aramda yoktur aracı
Gayrı incitmesin, dert, elem, acı
Kalmadı darılıp, kırılacağım.

Derya’nın içinde yandım kavruldum
Çok zaman çağladım, gayrı duruldum
Bir metredir benim yatağım, yurdum
Kimbilir içinde ne bulacağım.

Yorgun kalbim "Allah" diyerek dursun
Öz yurduna olan hasret son bulsun
Nûrfânî sevinçle kalksın doğrulsun
Bir yer ki, huzurla ayılacağım.

Nûriye Akyol

KALEM ERBABINDAN İNCİLER:

Gökyüzünde yıldızlar parıldarken,
Yolculuğumda toprakla buluşurken,
Alevler içinde umut ararken,
Kimbilir hangi rüyaları göreceğim.
------------Nejat Hoca

Gözlerim dolmasın, yaşlar akmasın!
Can özümden beni kimse yakmasın!
Olmayan hatırım kimse sormasın!
Ol mahşer de bir gün yorulacağım!
—————————————- Kul Seyyah

Kalbin kapısı her daim çalar
Ruhun aynası gül kokusuz solar
Göremez gözleri boş boş bakar
Hevesi sadece nefsini yaşar
İman alındı mı özünden ateş ona kol açar
En güzel ödülüdür toprak acımasız sarıp sarmalar.
------------Erhan Çuhadar


Görsel alıntıdır.