Ne güzel bir ruh hâli. Hele hele öğrencilikte insana neler neler söyletir. Bugün İstanbul'da da tam bir bahar havası vardı. Elimizde her nasılsa yirmi yıl önceden pırıl pırıl kalmış, yabancı bir yazarın yazdığı Osmanlı'nın dünya liderliğinden sonra batı teknolojisinin dışında kalış nedenlerini inceleyen bir kitabı okuyarak; sıcacık günde tam bir balkon keyfi yaptık, Bu yıl İstanbul her ne kadar tam bir kış yapmadıysa da rüzgâr, yağmur serpintileri çoğunlukla , zaruret dışında, eve kapanmamıza neden oluyordu. Sanırım Mart bundan sonra kazma kürek yaktırmaz. Bu güzel gençlik şiiri bana işte böyle uzun yıllar sonrası İstanbul'unun bir bahar zamanını anlatmayı da ilham etti. Teşekkür ve taktirlerimle gözlerinizden öpüyorum. Sağlık duâlarımı iletiyor, hayırlı geceler diliyorum. Allah'a emanet kalın. (Aksakal)

Azgın bir deniz gibi
Dalgalıydı saçların,
Onlar da katılmıştı önüne
Ilık rüzgârların...
Bakmadın yüzüme bir kez bile,
Arkandan bar, bar bağırdım
Ama nafile...
Uçtun gittin
Rüzgârların hızıyla,
Hem de İstanbul’un
Ilık rüzgârlarının…

İstanbul boğazında
Rüzgarın en hoş anında
Semanın göz alıcı bakışında
Akşam güneşi usul usul batışında
Yüreği güçlü bir kalem ustasından
Döküldü yüreklere muhteşem bir eser
Yüreğine sağlık Halil hocam var olasın
Saygılarımla sağlıcakla hayırlı geceler dilerim