ŞARAB-I KEVSERDeliler cennete girecek ama, Velilerden hiç te emin değilim! Cennet, devecinin hanı değil ki, Araştır ve öğren diyor her ilim… Öksüz, yetim bebelerin hakkını, Yiyerek hep çalıştıran çarkını! Karıştırıp kafir, Müslim farkını; Gör ne hale geldi yurtta eğilim… Cennet dedikleri, şarab-ı Kevser! Orda bad-ı saba güneyden eser! Sen önce Hak yolda bir seccade ser; “Sonra hayır bekle” der aklıselim… Doların üstünde kıyama durma! Her gün kul hakkıyla vurgunu vurma! Hani, nerde kaldı, zeytinle hurma! Vatanı yediniz hep dilim, dilim… Düşman yapar bunu Türk yapmaz asla! Sen otur aklınca, dindarlık tasla… Din nereye varır bu iltimasla! Böyle artar ancak yurtta gerilim… Arap masalları anlatma boşa! Bir lokma bir hırka getirdi tuşa! O, artık gitmiyor hep paşa, paşa! Yıllardır çekilen büyük mezalim… Artık “az laf, çok iş” istiyor halkım! Sen kendin dinle bitmeyen talkım! Yok mu bağında hiç, bir tatlı salkım? Yetmez mi, hep kuru ekmeğe talim… Deliler muaftır elbet Ledün de! O’ gün hesapların tebeyyününde! Akıllı düşünsün mahşer gününde; Akıbeti söylüyor İlahi bilim… Karaman-2024/09 Halil Şakir Taşçıoğlu SÖZLÜK: Eğilim; halkın temayülü, trend… Ledün; Tanrı katı… Tebeyyün; ortaya çıkma, belli olma, belirme… Şarab-ı Kevser: cennette vadedilen içilesi bir ırmak… |