"Aş!" deseler zorlanmaz; aşar o Çin seddini Kâinat kâğıt olsa hecelere dar eder. "Boğaz Harbi" denince kalem bilir haddini Akif’i takdîr ile aczini ikrâr eder.
Hakikat dile gelmiş; zerre kadar yok kuşku Ne kurgu var, ne hayal; ne de övgü düşlenmiş. O ne müthiş anlatım, o ne müthiş bir coşku Vahşetin mizanseni gözyaşıyla işlenmiş.
Ne hamasi bir destan, ne sıradan bir savaş Çanakkale, mazlumun, gür çıkan feryâdıdır. Bu tarihi iyi bil! Hiç unutma arkadaş! "Çanakkale" külünden doğuşunun adıdır!
ARKADAŞ!
🇹🇷 Silkelen! Gel... gidelim, öteler ötesine Zilletin toprağını üstümüzden atarak Varalım şimşek gibi bir asır öncesine Mahmuzlayıp zamanı, yelesinden tutarak.
🇹🇷 Küfür tek millet idi; bu savaş da kanıtı Her kıtadan sürüydü varlığıma kasteden. Çanakkale tarihe bir destanın anıtı Îmân neymiş anladı inancımı test eden.
🇹🇷 Fırtınaya tutulduk! Kan kustuk gecegündüz Kara bulutlar vardı dört bir yanında yurdun. Maskeler düştü bir bir; sırıttı o mâlum yüz Çakal sürüsü sardı etrafını Bozkurdun.
🇹🇷 Cephe cephe dolaşıp alınca onca yara Yorgun görüp Mehmedi saldırdılar hep birden. Onlarca şehit gömdük bazen aynı mezara Kan akmıştı günlerce gördüğün şu nehirden.
🇹🇷 Ne Hindu’su eksikti, ne Anzak’ı, ne Rum’u İngiliz’le Fransız öncüsüydü sürünün. Avusturalya dahi fırsat bilip durumu "Tarafıyım" demişti, istilâ kültürünün.
🇹🇷 Conkbayırı tanığı cephanesiz askerin Besmeleydi bileyi pas tutan süngüsünün. Anafartalar de, dur! Önemi çok bu yerin Her anında kan vardır acıklı öyküsünün.
🇹🇷 Düşman güçlü, kararlı, akıbet âşikârdı! Gözönünde tutmuştu sözde her ihtimali. Hesaba katmadığı önemli bir şey vardı! Ne Türk’ü tanıyordu, ne Mustafa Kemal’i...
🇹🇷 Küçümsediler önce, deyip "değil dengimiz" Vatanımı bölmenin hayâlini kurdular. "Nusret"-i ilâhi’yle yön değişti cengimiz "Çanakkale Geçilmez!" deyip, orda durdular.
🇹🇷 Ne bilsin vahşi batı beni ben yapan ruhu Bendim kolay sarsılır, yıkılır sanıyordu. Perişan olduğunda akşam haçlı gürûhu Donanması yok olmuş, hem hâlâ yanıyordu.
🇹🇷 Tarih bilir şanımı! Bellidir benim andım Yakışmaz milletime ne esaret ne sürgün Sarsılır belki, amma, yıkılmaz asla bendim Varsa bunu bilmeyen, öğrendi işte bu gün!
🇹🇷 İyi bak şu meydana! Bil ki îmânlı bu ruh! Vatan dara düşünce ne kış dinler ne de kar! Bir tarafta Hilâlim, bir yanda haçlı gürûh Bitmeyen bir savaştır; sürer mahşere kadar.
🇹🇷 Zordur, gayret etsen de, bazen hedefe varmak Bedeli var elbette, her ülkünün, her düşün. Kolay mı bir beylikten koca devlet çıkarmak Toprağı kan kokuyor vatan denen yer, düşün!
🇹🇷 Varsın çılgın desinler; bir hilâlin uğruna Şehadet delilikse Vatanım deli dolu! Ezelden âşinâyım kara toprak bağrına Kabrime sığarım da, dar gelir Gelibolu!
🇹🇷 Gölgesinde uzanıp haz bulduğum çınarın Sinesini sulayan, kanıydı şehitlerin. Nice destan yazdılar; ne bugün, ne de yarın Hakkı ödenmez aslâ, yiğit Mücâhitlerin.
🇹🇷 Türk’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Kürd’ü ile tek yumruk "Bir hilâlin uğruna" sırtı sırta verdiler. Onlar; biri can verse, göz yaşlı gönül buruk "Vatan için canımız, fedâ olsun" derdiler.
🇹🇷 O gün öğrendi herkes; hayali dahi abes; Gözü pek bu millete asla kefen biçilmez! Dünyada yankılandı şanıma şan katan ses; Sırat geçilir...belki! Çanakkale geçilmez!
🇹🇷 Söz konusu Vatansa, koşar gelir Mehmed’im Ömrü nöbetle geçse ne usanır, ne bıkar. Hani, bir an zorlansam, sarsılsa azametim Nice Seyid Onbaşı, Nene Hatun’lar çıkar!
🇹🇷 Yaz güneşine benzer alınyazım, talihim Her kayboluş, batışım bir doğuma gebedir! O yüzden asla sönmez, silinemez tarihim Beni anmayan çağlar, vîrâne, harâbedir!
🇹🇷 Yorgun süvari bilir! Hazan vursa bağımı Söke’den yola çıkan kalp otağımda kışlar. Gayret eden olsa da koparmaya bağımı Benim şanlı tarihim Alparslan ile başlar!
🇹🇷 Bulut gölge etse de yıldızıma hilâle Farz-ı muhal kurusa çınarımda bir tek dal Değil mi ki bu millet sevdalı istiklâle Ya bir Fatih çıkarır, ya da Mustafa Kemal!
🇹🇷 Bedeli ağır oldu bu mübârek VATANIN Boynunuzda vebâli her bir şehit askerin Tek arzusu var bilin şu mezarda yatanın Kardeş olun milletçe; dostça elele verin!
🇹🇷 Birgün yine çakallar saldırsa da dört yandan Yine denize döker, dünyayı ederiz dar. Davası Hakk olanlar severek geçer candan Kurduk CUMHURiYETi; yaşar sonsuza kadar.
🇹🇷 Alsancağım! Göklerde, nazlı nazlı süzül sen! Sezsem ki incinmişsin, o an biter baharım. Kasvetli gecelerde ne ürk, ne de üzül sen Hiç kimse kalmasa da, nöbetinde ben varım!
Mecit AKTÜRK -ARŞİV-
⚘ TÜM ŞEHiTLERiMIZE ALLAH’(c.c)TAN RAHMET, ÜLKEMiZE HUZUR, MiLLETiMiZE DOSTLUK, KARDEŞLiK, BiRLiK ve BARIŞ DiLiYORUM...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
🇹🇷 Ç A N A K K A L E 🇹🇷 şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
🇹🇷 Ç A N A K K A L E 🇹🇷 şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Onurlandıran, gurur verici, millî duygularla harika yazılmış muhteşem güzellikteki şiiriniz için gönülden kutluyorum tebrikler üstâdım. Millî duygularla dolu yüreğinize ve kaleminize sağlık diliyorum. Başta Çanakkale şehitleri olmak üzere, bu aziz vatan için toprağa düşmüş tüm şehitlerimize Cenâb-ı Hak’tan rahmet diliyorum. Ruhları şâd mekânları cennet olsun. Sonsuz selam, dua ve saygılarımla. Allah'a emanet olunuz. Hayırlı Ramazanlar diliyorum.
her Türk ailesinden en az mutlaka bir şehit verdiğimiz, Sevr'de havlu atmayacağımızın en büyük ifadesi olan ve Çanakkale'yi geçilmez yapan 18. mart 1918 DENİZ ZAFERİMİZİN 106. yılında okuma hazzıyla dolu çok müstesna bir şiirdi okuduklarım... Allah şühedamızın mekanını cennet eylesin. tebrikler, selam ve saygılar sunuyorum.
Vatan-Millet uğruna toprağa düşen dedelerimi ve nice yiğitlerin mekânı cennet olsun.
Vatan-Millet uğruna toprağa düşen babaannemin yedi erkek kardeşinin yedisi şehit oldu. Babasının ocağı söndü. Davası kazanılmış savaştan gururla bahsederek son nefesine kadar elinde tesbihi, nefesinde duası "vatan sağ olsun" dedi
"Vatan sağ olsun..."
Çanakkale o tepelerde, rüzgârın koynunda yatanların torunlarında bugün aynı ruh, inanç ve imam var.
"Vatan-Millet uğruna toprağa düşen babaannemin yedi erkek kardeşinin yedisi şehit oldu. Babasının ocağı söndü. Davası kazanılmış savaştan gururla bahsederek son nefesine kadar elinde tesbihi, nefesinde duası "vatan sağ olsun" dedi
"Vatan sağ olsun...""
Bu vatanın havasını soluyan her ferdimizin bu satırlarınızı okumasını, okuyup düşünmesini arzu ederdim.
"Vatan sağ olsun" demekle sağ olmuyor bu vatan!
Emanet aldığımız o bayrak, bu dava bir yürek bekliyor her ferdimizden!
Bir yürek!
Vatan aşkıyal çarpan! Sevgi dolu.
Gıpta ediyorum kardeşimi. Öyle bir kalemi var ki; ne kardan etkileniyor, ne de fırtınadan maşallah.
Az ötemizdeki vahşet boyutları yeni zirveleri yokladıkça yüreğim Kerbelâ'da. Şiir yazsam kan kustu sanacaklar.
O nedenle; bu aralar sadece okumakla yetiniyorum.
Dedim ya; gıpta ederek. Dualarımla.
Selam ve saygılar gönlü ve kalemi güzel güzide Kardeşim. ⚘
Bu şiirler üzerine söylenecek çok şeyler var. Ancak hatırladığım kadarıyla ben bir zaman öncelerde "şiirlerinde Mehmet Âkif esintisi var, ben seni zamanın Âkif'i sayıyorum..." vs. diye beyanda bulunmuştum. Bu fikrim ve kanaatim hiç değişmedi sevgili Mecit'çiğim. Rab'bim güzelliklerle, vatan, millet sevgileriyle dolu gönlünün verimini korusun , eksiltmesin. Bindokuzyüzaltmış, altmışbir yıllarında Gelibolu'da askerliğimi yapmıştım. Bizi bir kıta olarak Çanakkale Âbidesinin açılış törenine götürmüşlerdi. Oraya sabah saat on sularında ulaşmıştık. Tepenin rakımı denizden yüz, yüzyirmibeş metre kadar yükseklikteydi. Yer henüz rutubetli, toprak kabarıktı. Yürürken postallarım bazen yere takılıyor, düşecek gibi oluyordum. Beni titreten büyük olaya işte orada şahit olmuştum. Postalımın ucuna baktığımda , ayağımın bir kol kemiğine takıldığını görmüş, adeta kanım donmuştu. Anıta kadar olan beşyüz metrelik toprak, gördüm ki her türlü kemik parçalarıyla doluydu. Arkadaşlarımla Anıt'a parmak uclarında yürümek zorunda kalmıştık. Orada yapılacak en önemli görev bana verilmişti. Saat birde başlayacak törene kadar otuzbeş metrelik bayrağımızı, iki arkadaşla Anıtın üstüne çıkararak , aşağıya sarkıtmak. Üç arkadaş işibaşardık ama ölüm tehlikeleri içinde. Lâkin orada, Boğazın esen rüzgârını üzerimize alarak o Kutsal görevi ölüm pahasına olsa da yapmanın şerefi bize halen derin bir mutluluk verir. Tarih yıl:1961 (Mart'tan sonraki aylardan biri, sanıyorun Eylül 26 sıydı) O törenin fotoğrafları da elimde bulunmasına rağmen buraya koymasını beceremiyorum. Tekrar gönül tebriklerimi ifade ile sağlık duâlarımı gönderiyorum. Allah'a emanet kalın. (Aksakal)
Sevgili Mecit'ciğim. Çanakkale (Gelibolu) Şehitler Âbidesinin kesin açılış tarihini kayıtlarım arasında buldum. Tarih:21.Ağustos.1960 kesin ve doğru olanıdır. (Aksakal) E.Ö.
Saygı sevgi ve minetle anıyorum ruhları şadolsun Çok çok değerli eser okudum gurur duydum sizinle hocam Etnik kökenimiz ne olursa olsun Değerlidir bu vatan
Çok güzel ve doyumsuzdu hocam geldim tekrar okudum
Bulut gölge etse de yıldızıma hilâle Farz-ı muhal kurusa çınarımda bir tek dal Değil mi ki bu millet sevdalı istiklâle Ya bir Fatih çıkarır, ya da Mustafa Kemal!
Nasıl güzel bir kaleminiz var
Vatanımıza öyle çok yabancı dolduki canım yanıyor anlatamam Ülkem ve cumhuriyete sahip çıkan o kudreti yine doğacaktır Rabim büyük
Birgün yine çakallar saldırsa da dört yandan Yine denize döker, dünyayı ederiz dar. Davası Hakk olanlar severek geçer candan Kurduk CUMHURiYETi; yaşar sonsuza kadar.
Muhteşem esere verilecek en güzel armağan 🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷 Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak, Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal! Kahraman ırkıma bir gül; ne bu şiddet, bu celal? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal… Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım, Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım. Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım, Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar, “Medeniyet” dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın, Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın, Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme, tanı, Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı, Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda. Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
Ruhumun senden İlahî, şudur ancak emeli: Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar, ki şehadetleri dinin temeli, Ebedî, yurdumun üstünde benim inlemeli.
O zaman vecdile bin secde eder, varsa taşım, Her cerihamdan, İlahî, boşanıp kanlı yaşım, Fışkırır ruhumücerret gibi yerden naaşım, O zaman yükselerek arşa değer belki başım.
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal! Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal. Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal. Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal.
Yüreğine sağlık üstadım bu muhteşem emeğe Sonsuz saygılarımı sunuyorum var olun Selametle kalın hayırlı Ramazanlar dilerim