Ayağın çıplak yalındı
Bıraktığın iz silindi
Günahkarlar gezer şimdi
Çöller senden utanıyor...

Kanmışız dünya tadına
Layık değiliz adına
Dönmez benzemiş oduna
Diller senden utanıyor...

Saldırır türlü harama
Bir gün uzanmaz Kur’an’a
Ojeye yenildi kına
Eller senden utanıyor...

Bilmiyoruz Muhammed (S.a.v) kim?
Bıraktığın sünnet yetim
Medine’ye uzak yakın
Yollar senden utanıyor...

Bülbül aşkından vazgeçti
Kıymet bilmezleri seçti
Yadellere koku saçtı
Güller senden utanıyor..

Her zaman her şeye varız
Yalanı üst üste koruz
Şefaat der yalvarırız
Kollar senden utanıyor...

Malları yükledik suya
Günahlar vurdu kıyıya
Eğilmez oldu rükuya
Beller senden utanıyor....

Yollar gider dolam dolam
Birbirine vermez selam
Ahir zamana denk gelen
Yıllar senden utanıyor...

Para ise köken şimdi
Gül görünür diken şimdi
Başörtümüz yere indi
Teller senden utanıyor...

Ey dertlilerin tabibi
Ey yüce Hakk’ın Habîbi
Tatsız, şekersiz su gibi
Ballar senden utanıyor...

Anlamadık bu nasıl iş
Nereye varır bu gidiş
Artık vermez oldu yemiş
Dallar senden utanıyor....

Işık sundun karanlığa
Örnek olduğun insanlığa
Kürek çeker bataklığa
Sallar senden utanıyor....

Ne anlatayım ki daha
Can kurban Resûlullah’a
Biliyor dönüş Allah’a
Kullar senden utanıyor...

Nûriye Akyol

USTA KALEMDEN:

Haddimizi aştığımız
Günahlara koştuğumuz
Gafilane düştüğümüz
Haller senden utanıyor...
__ Türkmenoğlu (Şükrü Atay)

Görsel alıntıdır