Babamı Düşünürken
Moskova’da serin bir yaz gecesi,
Uykularım kaçmış, yatamıyorum... İçimde hicranın onbinlercesi Gözyaşlarım akmış, tutamıyorum... Hasretin perdeler uykularımı Adına ağıtlar yakasım gelir. Yüklenip en hazin duygularımı Moskova Nehri’ne akasım gelir... Bir duygu seline kapılmış gibi Anılara dalıp aktı gözlerim. Zamanın ucuna takılmış gibi Resmine baktıkça baktı gözlerim... Sen gittin gideli her günüm hüzün Yüreğim bir ateş çemberindedir Kor gibi duruyor karşımda yüzün Hatıran derinde, en derindedir... Duydum ki, kimseler yokmuş yanında; Yapayalnız göçüp gitmişsin meğer! Bu kadar koymazdı, en son anında Aklından geçeni bilseydim eğer... Ayrılık hayata dairmiş, heyhat! Böylesine çabuk, bu kadar erken... En zalim yüzünü gösterdi hayat Seni ellerimle kabre koyarken... İlahi yazgıya derman yetmiyor, Ne varsa çekilir kaderde, dostlar! Baba ocağında duman tütmüyor Teselli kar etmez bu derde, dostlar! Babalar ölürmüş, bilmezdim demek, Girermiş toprağa boylu boyunca Beyhude göklerden aman dilemek; Kapanır kapılar vade dolunca... 31 Temmuz 2006 Moskova |