Soğuk Yüzlü Yabancılar
Yıldızlar indi sarp yamaçlardan
Soğuk ellerini sardı rüzgâr Bir yaralı gibi baktı Hüznü yokuşta karşılayan yâr... Mutluluğu pırıltının şavkında arar Odaklandıkça çağıran karanlıkta Rüya denizinde / kor yatakta Ölümde... Soğuk yüzlü yabancılar... Bir serçenin ayak izi kadar Çabucak örter üzerini iz’in Narin / ince / kızıl akşamlar... Var’lık göçünü erdiren sabaha, Ak tolgalı yalnızlıklar Katar katar yağar... Durdu duracak sağır çizgi Vasfını sorar… Buğulu / silik / bilindik eşkâli. Kapaksız gediğin buz damı altında, Coştukça coşan ırmağı Sıcak kalbinde büyütür sırma teli Her an ütülenen, kayıp ovada... Sımsıkı saklar çiçekleri / kardelenleri Alnına kondurduğu gibi sevinci, Koşarak gider toy bahara... Sarıldığı boşlukta bulur teselliyi Yurdunu tanır son nefesi Son adımla... Aralık 2021 📍Bu şiir Güneysu Dergisi 133. sayısında yayımlanmıştır. |