Kocaman Cepli Hırkalar Örmeli AnnelerHangi kadere dokunsa elim Gözlerimde ıslak öyküler çoğalır Kalbimin boşluğunu sefaletin Duvar dibindeki çocukları doldurur Utanır, üzülürüm bir simit, bir tost görmeyen eller için Beslenme çantasız okula giden öğrenciler için... Gelip-geçerken yemek kokan sokaklardan İnsanı insan yapan, üstü örtülü iyilikler çoğalsın Ve aklansın-paklansın kötüler, kötülükler Gerçekle yüzleşsin parası cüzdana sığmayanlar Ve yoksulla-zenginin sırrı çözülsüne diye Her gün el açar dua ederim... Ekmeksiz bir ele ekmek koymayı Aç bir insanı doyurmayı, sevindirmeyi bir çocuğu Dönersiz ellerine koyup bir ekmek arası Parmakları üşüyen kar-beyazı Kömür-karası çocuklara Ve çocuğuna harçlık veremeyen Acısını koynunda ısıtan babaya El uzatmalarını hatta öpmelerini üşüyen ellerini Öyle çok isterim ki, parasıyla değil insanlığıyla Övünmesini zenginlerin... Gün gelir de, buğday başagı kendinden emin dik durursa tarlada Yüzleri güler yoksulluğun domatesi-biberi-soğanı içinde ekmek arası bir dönerle Kömür-karası gözlerinde kış, bahar olur çocuğun Ve anneler kocaman cepli hırkalar örer Çocuklarının kalbi üşümesin Ellerini ısıtacak cepleri olsun diye... Rukiye Çelik 25 Ocak 2024 |