ÇıĞıRTKaN TeZKeReey sevgili seni özlemenin kaçıncı evresinde gebermekteyim bilmiyorum cebelleşiyorum fosilleşen hallerimle gurbet köprülerine asamadığımız kalpli anahtarlık elimde evinden yurdundan firar eden martılarla kolkola öylece bekliyorum onlar ekmek derdinde ben vuslatına gün saydığım sevdamın sensizlik nefessiz bırakırken beni ve unutmuşken kendimi bildiğim tek şey göğsümde babamdan yadigâr kırlangıç çığlıklarının arsızca yedi göğü inletmesi aslında susturmuştum onları sana ilk rastladığımda o tren istasyonunda saklambaç oynarken çocukluğum ateşkes ilân edip vedalaşmıştım kahrolası çığlıklarla beni merak ediyorsan gözlerimin bulutları hep gökgürültülü hüzünlere tapan yüreğim küle döndü kelebek tenli özlemler giyinmiş şiirlerimin bütün harflerini tek tek kırbaçlasam geçer mi bin asrı devirmiş kırgınlığım âhhh sen hürriyetine kavuşup gelmeden yeniden gülebilir miyim sanıyorsun sevgilim diyorum ki keder sendromunu devirebilirim belki annemin yeşil kakmalı sandığındaki sevinçlerimi biraraya toplasam yok yokkk sen olmadan dindiremem yüreğime dolan hıçkırıkları diyorum ki kendi içimizde mahpusluk çekerek artık müsamaha göstermek istemiyorum saçma sapan gönül yorgunluğumuza çığırından çıkmadan daha fazla evrenin düzeni sana en güzel şiiri yazıp kimsesiz çocuklara bu dünyada cenneti yaşatmak boynumun borcu olsun sevgilim yoksa bir ömür gülmeyi unutacağım hadi sevgi dolu gözyaşlarımıza sarılalım mavi gülüşlü çocuklar adına nagihan |
Sevgilerle