ey üstad aklın nerelerde bu tuvalde kayıp renkler yokluğuna boğulu kalmış sahne fırça darbeleri dilsiz siyahın mahremiyetinde kara bulutlar gri tonla bezeli her imge.. fukara mahcubiyetinde..
hasbelkader istanbul bulaşmış resme bir göç furyasında savrulmuş hayatlar belli nerede renkli hayalleri büyüsüne kapılıp gelenlerin nerede umut deyince uçuşan kuşlar nerede o gökyüzünde mavi, çatılarda kırmızı, ağaçlarda yeşil. böylemi olmalı bu resim karanlığa bu kadar teslim..
oysa istanbul bu efsuna meyilli olmalı gözü kayan açılmalı surları yokuşlara çekmeli fütursuzca mahzenlerine evliya çelebi misali her sokakta bir gizem aramalı bakan mesela düşünsene gün batmakta az ilerde tepede galata kulesi bir yanı batan güneşle aydınlık diğer yanında yıldızlar ay’a yanık.. kule yolunda rengin her tonu akşam vakti yalpayarak yürüyen rakkase topukları uzun gelmiş mesaiye geç kalmış halli ardında yancısı darbukacı kalmışlar nefes nefese.. etrafta serseri mayın kaytan gençler yokuşun sonunu merak etmekte.. beyoğluna çıkan yollar geceye hazır olmalı bin yıl bir geçsede aynı heycan aynı hevesle..
çizecektin tuvalin kenarına doğru bir cihangir yamacı topal bir masa etrafında üç beş iskemle belliki birileri şişe diplerinde unutmalı dertlerini malum iki kadehe hafıza yanık uçuyormuş kuşlar.dertleri kanatlarına takıp gökyüzüne.. ortam loş tadında.. ay yansıyor azbuçuk ışıklara aydınlık tahta kapısı oyulmuş kimbilir kaç yüzyıllık eski bir çivi tutyor bir kaç satır yazılı bez parçası
’ olsada üzümler babilin asma bahçelerinden şarabın tadına tad veren avuçlarında olmalı bağ bozumuna sebeb gözleri sürmeli yaren..’
gelgelelim asıl meseleye ben oimalıydım o kıçı kırık iskemlede karşımda al yazmalı minik eli bir avucumda diğerinde babil asmalarından özümsenmiş yudumlamakda..
oysa boşluğa oynaşıyor karanlık renkler sessiz sinmiş korkak grinin tonları çirkefe yatıyor çalmış sahneyi talan edili tuval uyanmaya gayretsiz tutarsızca küle dönmede son nefesinde aydınlık yeşili bitmiş ağaç kırmızıya hasret çatı gökyüzünden çalınmış mavi.. suyu olmayan nehir.. küreği kırık boz kayık gömülü köşeye.. hadi çek kürekleri kolaysa bin git çamur nehirde dercesine...
kafan nerelerdeydi be üstad bu resimde belliki bitmemiş eserin yada utanç içindesin köşede imzan yok canlanırmı küllerinden yağmura dönermi karabulutlar umut dokunuşları denesen fırçalara göz kırparmı rakkase tutuşsa bedenlerde alev alev renkler bir kaç ağaç çiz öteye canın isterse kuşları olsun oda yeter hayat vardı resimde dense..
yada boşver bir gülücük olsun hadi imzan .. son fırça darbesinde.. tebessümle vedalaşsın..bakan eserine..
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
öylesine şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
öylesine şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.