GALÜBELADAN BERİ
Sonsuzluk âleminde, bir küçücük noktayız
Galübela’dan beri, yalnız Türk’ü biliriz Yaratan’ın emriyle, ne azda -ne çoktayız Oğuz soyu Kayı’dan, Altaylardan geliriz. Her zaman fetihlerde, Alpaslan’ca yaşarız On bin yıldır yollarda, yorulmadan koşarız Nice devletler kurup, nice engel aşarız Çağ açıp çağ kaparken, kendimizi buluruz. Orhun’da kitabeyiz, anıtlardan doğarız Kürşad’la destanlaşır, Vey’de Çin’i boğarız Yağız yerle öpüşür, mavi gökten yağarız Ergenekon dağında, Bozkurt olur uluruz. Aral -İdil -Hazar’da, Tunalarda yüzeriz Nöbetimiz kutsaldır, sınırlarda gezeriz Türk’e kafa tutanın, başlarını ezeriz Yurt tuttuğumuz yerde, ebediyen kalırız. Ne Mutlu Türk’üm diye, yekvücut bağırırız Türklükle huzur bulup, türküler çığırırız Allaha şükür kötü niyeti ayırırız Dostu sever düşmanın, canlarını alırız. Parçalarız diyenin, karşısında dururuz Çeşit plan yapanı, kör olsak da görürüz Bayrak, vatan millete, kastedeni vururuz Umulmadık bir anda, ensesinde soluruz. Necati gururludur, Türk Milleti şahsında Atatürk’ü öğrendik, kahramanlık bahsinde Tekrar vücut buluruz, Menemen’de Tahsin’de Gerekirse bin defa, dirilir de ölürüz. Necati OCAKCI 30.12.2023 ANTALYA |