Girdap
Hüznü kalp evine alıp hiç misafir ettin mi gecenin koynunda?
Ya da sessizlik hâkimken alabora olmuş duygularına feryadı çok gördün mü? Ne diye karanlık ruhu şad olur ki mürekkebi solgun kalemin, Tükenen hayaller suda yüzerken boğulan bedeni ne teselli eder ki ? Ah , bilsem de bu girdabında yalnızlığın çaresini bulabilsem? Ardımda peşi sıra huzursuzluk tiryakileri, Boranlar gümbür gümbür desibelini artırdı çökmeye ramak kala sol yanımın anahtarını, Dudaklar mühürlü kaderim kahırlı bakışlarım donuk ve mateme ağıt yakıyor, Hâlâ uslanmadı kendini sultan sanan aklım, Ne virgül olup kanayan yarayı pansuman edebildim ne de ünlem görevini üstlenip beyinsel sancılara engel olabildim, Kalakaldım kışın ortasında zemheriye kulaç atarak, Ve dondu içim, Ateşi söndüremedi göğsümün altındaki yerini sevgilinin... |