HOLLYWOOD' TAN ANADOLU' YA
"kopyala yapıştır gençliğine ithafen"
dön aynaya da bir bak; o milletlerden üstünde taşımadığın en ufacık birşey söyle bana! tut ki giyim kuşamından,saç telinin şekline kadar... düşündün mü hiç bir kez olsun; arabanda yabancı müzikler dinlerken, bir newyork’lunun arabasında müslüm dinleme ihtimalinin amerika’nın ırak’a özgürlük ve barış getirmesiyle eş değerde olduğundan! elbette ki yoktu...neden olsundu ki! en fiyakalı artislerin bile misal bruce wills’in her filmini nedense bir yırtık pırtık akletle bitirmesi kadar tuhaftı herşey ve neredeyse her filmde bir cenaze sahnesinin yer alması... sor kendine "striptiz"kulübüne uğramayan bir dedektif varmı-yok mu her senaryoda ve kayıtsız her şahısta en yakın planlarda beliren "artı" işaretli kolyeler.. bizim sofra adabımızdan en minicik bir kare yokken hiçbir filmimizde; "canı cehenneme" olan bu heriflerin her yemek sofrasında ve masasında "amen" deyip durmaları hiç mi tırmalamadı kulaklarınızı? nasıl olurdu canım? Yaradana baba vasfı veren bu şahısların o derece şükür içinde olmaları! bizim filmlerde camiyi sadece yoldan çıkmış bir bayanın ziyaretinde görürsün bakınız misal, k.emrah filmleri! oysa onların mabedleri her filmin baş ucu sahnelerindedir.. tabi canım biz hiç günaha girmeyiz ki,çıkartmaya ne lüzum olsun... bizim hiç süper kahramanlarımız olmadı onların ki gibi mesala; tansiyon hastası bir süpermen düşledin mi hiç... gece barlara takılan ve bir fabrikada gece bekçiliği yapan bir batman’i düşün! veya tekstil sektöründe ek iş bulmuş ve asgari süper kahraman maaşına çalışan bir örümcek adamın oldu mu? elbette olmadı...neden olsundu ki! dünyanın en anlaşılmaz tezatıdır bu, yani kekeme birinin uzun cümleler kurması gibi hemde! nasıl olurdu da bizden öğrendikleri medeniyeti bize bu kadar çabuk lanse edebildiler bu kadar kısa zamanda...? hey benim anadolu’m her metrekaresi kanla parsellenmiş şehitler diyarı’m daha sana layık bir dost olmadık biz! bilirsin en büyük fiyakamız yeni çıkan cep telefonları ve en geyik muhabbetlerde kullandığımız bilgisayarlarımızdır ne alparslanlar aklımızdadır ne atalarımız! daha malazgirt’in yolunu bile yapamadık, ve biz hala her yağmurda ilk ıslananlarız... biz örflerini,adetlerini,geleneklerini ve seni unutalı....yani hollywood’ a gireli 25 sene bile olmamıştı hal-bu-ki...! ve hali-miz-bu-ki; hala bir dağına ışıklı harflerle " A N A D O L U " yazamadık nedense...!? (amaç kimsenin inancına dil uzatmak değildir.kimse yanlış anlamasın yazılanları. sadece günümüz gerçekleri ve gözümüzün gördüklerini paylaşmak istedim) Muhammed TAHA - 24 EYLÜL’08 BURSA |