ADI LİNA
Kız çocuğu...
İpek saçları darmadağın
Duyguları kırık dökük
Karanlık resmin bir parçası
İstemeden...
Nar çiçeği eteğinde bakışları kilitli
Elleri boğucu küllerden kurtuluşu o bulur
Resme ait değilken...
Üşür parmak uçları...
Ağaç değilken bahar bekleyen
Parça parça tokaları
Düşer başından yaprak hissederken...
Nefesi doyar ayaza
Bağrı, dağ başı değilken
Envaiçeşit,
çiçekli gölü kurur
Ateşle göz göze gelmek istemezken...
Kurur, savrulur, kavrulur
Cephesini savunan asker değilken...
Canını değil belki
Can bildiğini kaybetmekten,
Yorulur, yüzleşir, düğümlenir
Bilememekten...
Ne geçmişi, ne şimdiyi
Tüten ocağı yıkılmışken
Büyür işte anlatamazken susuzluğunu
Düşten öteye geçemeyen pembe
yalanlarını
Dinleyen olur mu korkularını
Merhaleler geçirmiş küçük hayatını
Damlası okyanus yoksunluklar barındıran yaşını...
Adı Lina…
Kız çocuğu
Fark eder mi Lina, Sevda ya da Alya
Çiçek
çiçek açtıktan sonra
gülüşleri...
Bebeği, emziği, eldiveni
Nar çiçeği eteği...
Dünya gibi uçsuz bucaksız
Anlam, renk, mutluluk...
Topaç değilse de,
Büyük büyük oyuncaklarla
Işık ışık gözünde / ö m r ü n d e
Kalbinin yerleşkesinde
B
aşköşede
Kişilerden öte...
Yem eder mi kuşlara o da
Sığınaktan çıkışta...
Adı Lina
Bahar konsun başına
Eteğinde kilitli ba(kı)şın göğe baksa,
Buluşsa yansımanla.
Kelebek konsa sonra parmak ucuna
Tanışsan kendinle
Tertemiz aydınlıkta
"AYRAÇ"