Gül Çocuk...Peronu olmayan kara kaplı bir ray çıkmazı içindeki ölgün şehir.. Sarkıtıp sözcüklerini gecenin sırtından Ağır aksak ilerliyorsun âmâ solucan deliğinden Fısıltının kara güllerinden kopartıp çığlığını Çürüyor bedenin yankısı bozuk gıcırtılı bir plakta Ellerin, ellerin ki çöl fırtınası yeni acılar peydahlıyor sabahın cebinde Biten bir şeyi tüketiyor kayıtsız, nüshasız izlerin Yırtılan dumansı bir mavinin ateşinde soyunuyor küllerin Küllerin ki gölgesiz Ve her ölüm y’akacak, savrulacak günahkar dallarına Hadi as timsah gözyaşlarını gök ağacının sararmış sayfalarına Bir kozalağın sancısında doğur, doğurabilirsen avazını, ayazını Düğümlenen vagonların istasyonsuz dudaklarına sür hikayenin kanlı izini Hadi için için kana ... kabus salisesine soyunan saatin dar koridorlarında hatırla ve öl ... Kaçış, kaçış ki aldatıştır üstünde eğreti duran mevsimsiz çıplaklıkta, Hazan dökülürken eprime uykularına Hadi bağır çağır dikenli tenlerin soğuk duvarlarına Ve kış uykusu düşerken kanı çekilmiş saçlarına Toprağın yüzüne inecek gece Ağır bir fırtınadan çıkacak roman yüzlü çocuklar O vakit sus Ve Hatırla Gözlerin kaç uyku masumiyetinde ninni seslerini susturdu İçini ceke çeke işgal ettiğin kaç hayat söndü nefesinde O vakit sus Sus ve Dön yüzünü unutulmuş olana dön ve razı ol Ölüm iyi gelecek sana... V E S E N ÇOCUK... Kesik süt kokusunda figan taramış saçlarından vazgeçmelisin düşün, düşün ki göğün ellerinden dökülen mutlu masallar artık ağlamayacak ağlatmayacak seni benek benek kanatlan yarınına dününe “her an bir hayattır” yaşa çocuk... ~°~ ~°~ ~°~ |
Onlardan başka
Sen mutlu yaşa çocuk çok hemde
Öperim o küçük elerinden
Tebrik ederim canım duyarlı kalemini
Sevgiler
Larmina tarafından 12/23/2023 6:24:52 PM zamanında düzenlenmiştir.