ELBİSEGözleri biraz şehla Başı biraz esrik Boyunları devrik Belli ki gülmemiş onca zaman Tebessümü senelik Eylül yüzler tanırım Dayanamam saklanırım Dallara su yürür gibi İçleri kıpır kıpır Boyun devirince gonca devrilir Gülünce açılır gül Ayaklarım yerden kesilir Nisan yüzler tanırım Bakamam, utanırım Gördün mü Bir kasabın elinde bıçak nasıl durur Ekşimiş sözler savurur Fıldır fıldır gözleri Yuvasında kudurur Zemheri yüzler tanırım Kalır her şeyim yarım Ezberin iyi Hafız yapalım seni dediler Kaçtım olmadım Yüzüne okumaya başladım Kendi yüzüme rastladım İnan bakamadım Nasılım diye Bir gün sordum anneme "Oğlum baksana Ay düşmüş tepsiye" İnanamadım Bak yüzüme Sana sormaya geldim Eğme başını öyle N’olur yalan söyleme Aralık de, ocak de Bana bir isim söyle Benzemiyorsam aya Bir mevsime benzet Olsun benzet yıllara Sana geldim Gelir gibi bıçağa N’olur gadan alırım Benzet beni bir çağa Kar yağar saçlarıma Gözlerim biraz nemli Yüreğim sitemli Benim gibi biraz kırık Aynaya dönüp baktım Sakın kapıya çıkma Eşiğe eski bir elbise bıraktım Hayrettin YAZICI |