Cennet gözlerinden
Gün batarken, sevemedim yine gölgeni.
Yaşlı gözlerinden habersiz, tutamadım mücevher tanelerini. Bir şarkıda dahi buluşamıyoruz. Yağmur olup yağıyorsun, kurak bahçelere veriyorum senin adını. Bu kırık bir yaz hikayesinin başı ve sonu, gün batımlarından, düşemiyorum ellerine. Ellerin, kimin nefesinde asılı. Şikayetim, mutluluğu hatırlatan yokluğun kadar. Hatırladığım kadar suskunum. Gözlerin, sana yakışan cennet bahçelerine mi resimdir, Belkide geceyi sevdiren gözlerin, Cennetin sendeki ismidir. Nasıl anlatsam, varlığının tenime değen yokluğunu, bir ışık dahi yanmaz sokaktan, bu karanlığa düşen gözlerin, öldürürken geceyi, nasıl anlatırım, şiirden ötedir yokluğun, yokluğun bir var olsa, gün ışığımı terkederim. Zamana işleyen nurunu, başımı döndüren adını bir ben mi yazarım. Saçlarını düşürsen satırlarıma, silinir utanır şiirim, şiirimden öte bir sen olursun, ben erirken varlığında, seni seviyorum dediğin günün, uzak misafiri ben olurum. Duyarım, cennet gözlerinden, düşen bir parça mutluluk, bana yıl yıl asır olur. ve ben yazarım, cennet gözlerinden, ismini hatırlayıp. Seni seviyorum dediğin ellerin, uzak misafiri ben olurum. Seni seviyorum dediğin gün, uzak bir misafir. Enes İLHAN |