Ben sevmeyi sevdim
Ben sevmeyi sevdim
hesap etmeden sadece sevmeyi diledim ardına düşmeden hiçbir nedenin beklentiye girmeden sadece sevmeyi istedim. gönlüme yük etmeden olur olmazı elimden geldiğince yüreğim yettiğince sevmeyi denedim ticaret ehli değildim sevgiye fiyat biçen tacirleri de hiç sevmedim. ecelle yitip giden ve durunca biten kalple değil ben sevmeyi sevdim sadece en sevgilinin bahşettiği yerden can ki tende değil mi emanet ben teninde canında emanet edildiği o hiç ölmeyen ruhla sevdim. O sevgi ki kalû belâdan Adem (as) ile Havva’dan üç asırlık hasret değil mi İbrahim’i (as) yakmayan ateş Musa’yı (as) boğmayan su Eyüp’ü (as) öldürmeyen dert değil mi O sevgi ki Yusuf’a (as) saraylık zindan Yunus ’ta (as) itminan Muhammed Mustafa’da (sav) mimlenen hub değil mi harlanan O sevgi ki annede merhamet babada şefkât dostta muhabbet değil mi Ben sevmeyi sevdim sadece Mecnun’u çöle düşüren Ferhat’a dağlar deldiren Kerem’i yakıp kül eden Yunusça Mevlanaca Yesevice sevdiren sevmeyi sevdim Sazın kırık telinde ki yankılanan ezgide Neye üflenen bir hu nefesinde Bülbülün gül diye yandığı kafeste ki hasreti sevdim. Ben doğan bebeğin avuç sıktığı kadar Can veren bedenin herşeyden geçtiği kadar Ruhuma üflenen aşkla murat ettiğim cemâli görene kadar severek beklemeyi sevdim Ben sevmeyi sevdim. |
eh daha ne olsun??
tüm tüm sevgimle