FARKLILIĞIN FARKI
FARKLILIĞIN FARKI
Hayat dediğin şey, tekdüze bir yaşam şekli değil. Bazen mutlanır coşar, costurursun. Çevrene ışık saçar, aydınlanır, aydınlatırsın. Kazanır, kaybeder, kırar, döker dağılır, dağıtır, yığılır kalırsın. Sonra kırıldığın yerleri sarar sarmalar, ikinci kez aynı yerden kırılmaz dersin ve yanılırsın. Ama tekrar, yine, yeniden ve aynı yerden kırılır, şaşırır kalırsın! Artık bu son der, zeki olduğunu sanırsın ama aldanırsın. Kıranlar da, zekândan vurmazlar zaten! Vicdanlı olduğunu bilirler. Merhametini, şefkatli, özverili olduğunu, sevecen olduğunu, iyi niyetini bilirler! Yok dersin. Yok, vicdanında merhamet, şefkat, özveri, iyi niyetinden vurmaz dersin! Bir kere daha yanılırsın. Nafile! Çünkü seni vuranların; mayasında nankörlük var! Hamurunda suistimal var! Meşrebinde ihanet var! Ve derken, ve nihayet ve sonunda farklı olduğunu farkedersin. Olmuyor der, buraya kadarmış der, küfürler savurur, etrafına yavaş yavaş, çelikten duvarlar örersin. Nihayet salt çoğunluk arasına hoşgeldin! Sıradan insanlar sınıfına hoşgeldin! Farklı olduğunu bilmiş olman, bir anlam ifade etmedi. Artık sen de onlardan birisin, sen de sıradan birisin. Farklılığın içinde çocuk yaşatıyor olmandı. Başın sağolsun. İçinde yasattığın çocuk da katledildi. Ne yaşamın ne de kendinin kıymeti var artık. Farklı olduğunu farkettiğinde, hayata geç kaldın. Efkan ÖTGÜN |