Sahra2Şimdi varlığımı sorguluyorum Sahra Uzatıp iki elimi boşluğa bir yabancı gibi kendi ellerimle konuşuyorum Bu eller bu parmaklar kimin Yeşil damarlarımın içinden geçen bu kırmızı kan bu kemik ve et yığını Parmak izim Bana özgü ve eşsiz olduğu söylenen o halkalı çizgiler O çizgiler ki bir çok insanı ölüme mahkum ettiler Söyle bana avuç içim Söyle yaşam ve kader çizgim Bu eller bu parmaklar kimin Söyle bana ben kimim İçimde durmaksızın bir kuş kanatlarını çırpıyor Başımı yastığa her dayayışımda şakağımda hissettiğim o tanıdık ritim çırpınan o kanatların damarlarımda gezinen rüzgârı mıdır Ki o rüzgâr beni hep annemin kalp atışlarına savuruyor Doğuncaya kadar her insanın duyduğu en güçlü sesin annesinin kalp atışları olduğunu biliyor muydun Sahra Sen de hatırlıyor musun başını yastığa her dayayışında annenin kalp atışlarını Aynı rüzgârlar seni de savuruyor mu baş parmağınla karnını doyurduğun o yere Sevdiklerimiz nereye gittiler Sahra Annelerimiz babalarımız soğuk bedenleri ve donuk gözleriyle toprağa ektiğimiz diğer tüm dostlarımız Nereye gittiler Cennet deme bana Cennet kölelerin ve yoksulların isyanını dizginlemek ve ölümden korkan zavallıları avutmak için uydurulmuş bir ütopyadır Cennet ve Cehennem Hepsi burada Haşa Sahra Haşa Sana şimdi bir soru soruyorum Sen Sahra sen Sen Tanrı olsaydın insanı balçıktan neden yaratırdın Ya da sebebin ne olurdu Bu soruya cevap vermekten çekineceksin biliyorum Ve art arda iki kez tövbe diyeceksin Korkma Sahra Sen günaha girmeyesin diye bir daha haşa diyor ve aynı soruyu tekrar soruyorum Sen Tanrı olsaydın insanı balçıktan neden yaratırdın Şimdi Tanrı’yı da kızdırmayacak mantıklı bir cevap arıyorsun Daha fazla yorma kendini Tanrı buyurdu ki "Ben, gizli bir hazine idim. Bilinmek istedim ve insanı yarattım." Hiç kimsenin bilmediği bir hazine sonsuza kadar bir başına zaten ne işe yarardı ki Tanrı hepimizi bilinmek için yarattı Ve O’na kulluk etmemiz için Bu arada kula kulluk edenlerin büyük bir günaha girdiklerini de bil Sahra Ve bir gün hepimize zamanı ve şekli bilinmedik bir son geleceğini Ben önce Tanrıyı sonra seni bildim Pek adil olmasa da Tanrı’yı sevdim Seni yaşadım acını tattım Ve benim için o son geldi Sahra Daha önce de birilerinin yazdığı gibi Hiç bir şey yarım kalmadı sadece yol bu kadardı Şimdi zamansız ve mekânsız bir başka yola bilet aldım Sahra Varacağım yerin ebedi bir sonsuzluk olduğunu orada kan ve etten bir bedenin olmadığını biliyor ve gidiyorum Orada acı da yok Sahra Tıpkı benden önce gidenler gibi toprağa beden ekecek ve o bedenden balçık biçecekler Ve her çiçek mevsiminde yeniden tomurcuğa duracak balçıktan beslenen çiçekler Her çiçek mevsimi kucak açıp yapraklarımla sona önce gülecek çiçek mevsimi bitince boynumu bükeceğim Sonra başımı dayayıp göğsüne annemin ebediyete kadar kalbinin sesini dinleyeceğim Artık sonu biliyorsun Sahra Senden dileğim beni hep gülerken hatırla ... @_ahad____ "Sevdiğin insanları kaybetmeye alıştığın zaman; hayatı önemsememeye başlıyorsun..." Lev Nikolayeviç Tolstoy |