Mektup -2 (Ölürüm)
Seninle örülü benim bütün hikayem
Tarihimde sen varsın Tarifimde sen Bakışın gölgesi düşse üstümden ölürüm Yokluğun vardı cadde cadde sokak sokak Kavgamız dilde , küslüğümüz aşikardı Yine varlığına sarıldım Sensiz bu canı yaşatmadım Sen olmazsan ölürüm Aldım sol elimi sağ avucuma Yokluğunu aratmadım Kah gözlerini bastım bağrıma Kah sözlerini Sesin hep kulaklarımda Bin kavganın, bin gurbetin bağrında Başımı her gece göğsüne koydum Koynunda uyudum Kokunu unutmadım Unutursam ölürüm Rüzgar değse kakülüme Ellerin düştü aklıma önce Savrulurum tünellerinde hiçliğin Sonra gözlerin, dokuz yön tek kıble Nefesin kol gezer etrafımda Sen susarsan ölürüm Değişince mevsim bir hüzün düşer içime Yine soğukmu senin şehrin Üşüdümü beyaz ellerin Kapımı yoklamasa da kulağımda hep öksürük senin Ben seni rüzgardan, yağmurdan kıskanırım Seni yazda baharda görmesem İyiliğini bilmesem ölürüm Yüzümü hep Erciyes’e dönerim Sabah selamım var Akşam hasretin sensizliğe biçilen yön haramdır Cehennemin bir kapısı gözlerinde aralı Yandım bir ömür yine yanarım Sabahtan akşamdan çağır beni Seslen bir kez adımla Hadi bir kibrit çak cehennemi utandır Sen seslenmezsen ölürüm Şehrinde koşturan kız çocuğuyum ben Saçlarım hala iki örgülü Her boğumunda ilmek ilmek gözlerin Acıya gülen o türkü Terminalde sarıldığın Dudaklarında puslu bir lekeyim ben Sultan camii Nevşehir, Ürgüp, Göremeyim ben Hasretinle yaşlanmış bir sevdanın tutsağıyım Tarihimde sen varsın Tarifimde sen Kirpiğim üzre uzanmış dokuz tahta, gözlerimde sen Bakışın gölgesi düşse üstümden ölürüm |